• Ana Sayfa
  • Blogger
  • Dört Mevsim Gidilebilecek Şehir Lviv’de Görmeniz Gereken 10 Yer

Dört Mevsim Gidilebilecek Şehir Lviv’de Görmeniz Gereken 10 Yer

Ukrayna’nın en batısında yer alan şehri Lviv, zengin tarihe ve gösterişli bir mimariye sahip. UNESCO listesindeki tarihi şehir merkezinde yer alan ve 19. yüzyılda donup kalmış gibi görünen tarihi sokakları dolaşınca, şehrin hem yaşam kültürü hem de mimari açıdan tam bir Avrupalı olduğunu anlıyorsunuz. Küçük avluları ve Arnavut kaldırımlı sokaklarının her köşesi sürprizlerle dolu.

Ukrayna’nın turizm için büyük umutlarından biri olan Lviv şehri, Arnavut kaldırımlı sokakları ve her biri insanı kendine çeken ilginç mekanlar capcanlı. Orta Avrupa’nın güzel şehirlerinden Lviv, her yönüyle dört mevsim ziyaret edilebilecek bir rota. Türkiye’de vizesiz gidebiliyorsunuz. Pasaportunuzun olmasına dahi gerek yok. Yeni Kimlik Kartınız varsa yapmanız gereken şey Lviv uçak bileti ve otel rezervasyonunuz sadece.

1. Tarihi Şehrin Kalbi Rynok Meydanı

rynok-meydani-yukaridan-gorunum

Lviv’in UNESCO Dünya Mirası Listesindeki tarihi bölgesini gezince, şehrinde neden Ukrayna’nın kültür başkenti olduğunu anlıyorsunuz. Orijinal hali büyük bir yangında yok olan Rynok Meydanı 16 yüzyılda yeniden yapılmış. Meydanın ortasında 14. yüzyılda inşa edilmiş tarihi Belediye Binası yükseliyor. Her biri farklı mimari motif ve renklere sahip renkli binalar meydanı sarmalamış. Meydana açılan dar Arnavut kaldırımlı sokaklar sayılamayacak kadar çok nefis cafe ve restorana ev sahipliği yapıyor.

Meydanın güzelliğine şahit olmak için yüksekliği 65 metre olan 408 basamaklı Belediye Binası Kulesine çıkın. Meydandaki çevreleyen 3-4 katlı 44 binanın çoğu 3 pencereli tek tip boyutlara sahip. Meydanındaki en ünlü binalardan 4 numaralı Black House şimdilerde Lviv Tarihi Müzesi olarak kullanılıyor. Hemen yakınında ise 1960’lardan beri açık olan Eczane Müzesi görülecek yerler arasında.

Diğer köşede ise Lviv Coffee Manufacture adlı cafe ilk yorgunluğunuzu atmanız için dinlenebileceğiniz tarihi bir kahve dükkânı. Miğferinizi takıp alt kattaki maden ocağı odalarında alevli kahve içebilirsiniz belki.

Dışarı çıkınca ağzımız tatlansın diyorsanız hemen diğer köşede yer alan Drunk Cherry adlı dükkândan ünlü vişne likörünü tadın. Enerjiniz tavan yapsın istiyorsanız az ötedeki Lviv El Yapımı Çikolata dükkanına uğrayın. Hemen bitişiğindeki Masoch Café ise belki de hayatınız boyunca görebileceğiniz en ilginç cafelerden biri olarak anılarınızda yer alacak.

2. Lviv’de Bir İtalyan Avlusu

lviv-bir-italyan-avlusu

Bir zamanlar şehrin en zengin adamı Yunan tüccar Korniakt tarafından yaptırılan İtalyan Avlusu, kemerli sütunlarla çevrili iç avlusu göz alıcı. Avluyu çevreleyen Saray,1640’te Osmanlının Viyana kuşatmasında kaybetmesine neden olan kişilerden Jakub Sobieski’den miras. Şimdilerde Lviv Tarih Müzesi’nin bir parçası. Polonya kraliyet dönemine ait Rokoko mobilyaları ve saatleri, madalyonlar koleksiyonu ve değerli gümüş eşyalar sergileniyor.

3. Ortodoks Cemaatinin Mekânı Dormition Katedrali

dormition-katedrali-lviv

İtalyan Avlusunun arka taraflarında kalan Dormition Katedral kompleksi şehrin önemli dini yapılarından biri. Konstantin Korniakt’ın fonladığı kilise Ortodoks cemaatinin mekanıydı. Şehrin simge yapılarından Korniakt Kulesi, Üç Azizler Şapeli ile Rönesans döneminin şaheserlerinden Kutsal Bakire Meryem’in Varlığı Kilisesi bir arada yer alıyor. Kilisenin eski taş tonoz giriş kapısından geçip girilen avlusundan etkileyici ambiyansa sahip Üç Azizler Şapeli’ne geçin.

Katedralin yanındaki meydanda ise her gün sahaflar pazarı kuruluyor. Burada çeşitli eski kitap, plak ve ev eşyalarını alınabilir. Parkın diğer tarafında yer alan, Yunan Katolik kilisesi olarak hizmet veren Dominican Katedrali de görmek isteyeceğiniz yerlerden biri.

4. Arsenal Silah Müzesi

lviv-silah-muzesi

Lviv Arsenal (Silah Müzesi) Ukrayna’da bu türdeki tek müze. Bronz toplar, baltalar, silahlı aletler, askeri emirler ve dünyanın 30 ülkesinde toplanan diğer birçok eşya sergileniyor. Müzenin altında Under Arsenal Restoran adlı taş kemerli devasa bir mekân var. Salonun bir köşesinde kocaman elektrikli motorun çevirdiği bir mangal var. Masaya serilen kâğıdın üzerinde servis yapılıyor ve çatal, bıçak ve tabak kullanılmıyor. Restoranın her bir kemerinin dört bir tarafında musluk ve lavabolar var. Uzun sırasını beklemeye sabrınız varsa keyifli bir akşam yemeği sizi bekliyor.

5. Lviv Opera Binası

lviv-opera-binası

Hem iç hem de dış cephesiyle Lviv’in en görkemli binası olsa gerek. 1900 yılında inşa edilen binanın Polonyalı mimarı Zygmunt Gorgolewski’nin Plotva nehrinin yeraltı sularının tiyatronun temeline zarar verdiğini fark ettiğinden ertesi yıl intihar girişiminde bulunduğu söyleniyor. İkinci Dünya Savaşı’nda dahi gösterilerin devam ettiği opera, sadece 1930’larda kısa bir dönem bakım için kapalı kalmış. Svobody Avenue’de yer alan Opera Binasında her sezon yeni performansların sunuluyor. En uygun fiyata opera izleyeceğiniz yerlerden biri. Lviv’e gelmeden biletinizi almaya bakın.

6. Taras Shevchenko Bulvarı

taras-shevchenko-bulvari

Lviv Opera Binasından başlayarak, Polonyalı şair Adam Mickiewicz’in heykeline kadar uzayan Taras Shevchenko Bulvarı şehrin en havalı yerlerinden biri. Bulvarın orta yerindeki meydanda, Ukrayna’nın ulusal bilincinin gelişmesine önderlik etmiş şair, ressam, halk kahramanı Shevchenko için yapılan görkemli bir anıt var. Bulvar çevresinde çok sayıda cafe sıralanıyor. Şehir yaşamına şahit olmak için oyalanılabilecek en güzel yerlerden biri.

7. Potocki Palace

potocki-sarayi-lviv

Potocki Sarayı, 19. yüzyıldan kalma şehrin en görkemli saraylarından biri. Günümüzde Lviv Resim Galerisi olarak hizmet veriyor. 1880’lerde eski Avusturya Cumhurbaşkanı Alfred Józef Potocki için inşa edilmiş. Lviv Opera Binasının bulunduğu Svobody Street ile kesişen Kopernyka Street üzerinde yer alıyor. Alexander Dumas’ın ünlü eserinden filme uyarlanan “D’Artagnan ve Üç Silahşörler” filmi 1978’de burada çekilmiş.

Fransız Rönesans saraylarını anımsatan zarif bina, yetmişli yıllarda düğün törenleri için kullanılmış. Sarayın dekorasyonu ve mobilyaları, bütün zenginlik ve ihtişamı gözler önüne serercesine günümüze kadar neredeyse hiç değişmeden gelmiş.

8. Lychakiv Mezarlığı

lychakiv-mezarligi-lviv

Lviv’e gidip de bir de mezarlık mı gezeceğim demeyin! Lychakiv Mezarlığı Avrupa’nın en güzel mezarlıklarından biri olarak gömeniz gereken yerlerden. 1787’den bu yana şehrin ünlüleri, entellektüelleri, devlet görevlileri ve asilleri burada yatıyor. Tamamen farklı mimari stillerde 2000’den fazla mezartaşı ve her biri sanat eseri 500’den fazla heykel var. Müze olarak geçtiğinden girişi ücretli. Gezmek için en az 1 saatinizi ayırmanız gerekiyor.

9. Ermeni Mahallesi

ermeni-mahallesi-lviv

Şehrin en eski mahallelerinden biri Ermeni Mahallesi, 13. yüzyılda Moğol-Tatar istilasıyla hüküm sürdüğü yıllarda, Ermeni krallığının eski başkenti Kars’ta yer alan Ani’yi bırakıp kaçan Ermeniler için bir sığınak olmuş. Kentin kuzey kısmında yer alan mahallede Ermeniler kiliselerini, okullarını, kütüphanelerini, hastanelerini ve tiyatrolarını kurmuşlar.

Doğu Hristiyan kültürünün özgün ruhu burada canlanıyor. Binaların büyük çoğunluğu 16. yüzyıldan kalma. Duvarlarının kalınlığı 1,5 metre olan Ermeni Katedrali, etkileyici bir iç mekâna sahip. Duvarlarındaki resimlerin bazıları 600 yıldan daha eski. Virmens’ka Caddesi oldukça popüler. Akşam yemeği için Mons Pius, bir şeyler içmek için ise Poshta ve Libraria uğrayabileceğiniz mekanlar arasında.

10. Latin Katedrali

latin-katedrali-lviv

Lviv’deki diğer tüm binalardan daha eski olan Latin Katedrali şehrin en görkemli yapısı. Ortaçağ döneminde kentinin merkezi bu yapı etrafına toplanmıştı. 1344’te inşa edilen ve altı yıl sonra bir yangında kaybedilen küçük bir ahşap kilisesinin yerine yapılmış. İnşasına 1360 yılında başlanmış ve tamamlanması 1481’lere kadar sürmüş. Papa II. John Paul, Haziran 2001’de burada bir ayine katılmış.

Lviv’deki Ivan Franko Parkı, özellikle sonbaharda enfes renklere bürünüyor. Parka bakan Bank Hotel, iyi otelde kalırım diyenler için tercih edilebilecek en iyi otellerinden biri. 1870’ten 1914’e kadar Avusturya-Macaristan Bankası’nın şubesi olarak hizmet veren bina, Haziran 2018’den itibaren otel olarak misafirlerini ağırlıyor. Otelden Rynok Meydanı’na yürümek ise 15 dakika sürüyor. Lviv Havalimanından şehir merkezine ulaşmak bineceğiniz 9. numaralı troleybüsün son durağı da otelin hemen yanı başında.

Lviv efsane bir şehir olarak hafızamda yer etti. İster haftasonu kaçamağı yapın ister 1 haftalık tatile gidin, şehir her yönüyle misafirlerini tatmin edecek zenginliğe sahip. Sadece kafelerinde oturmak için dahi gidilir. Hem de 4 mevsim!

Kemal Kaya

Seyahat Yazarı, Blogger. 2019’dan bu yana tam zamanlı seyahat ediyor ve deneyimlerimi @yoldaolmak instagram hesabından ve yoldaolmak.com bloğundan paylaşıyor.

Yazı ve Fotoğraflar: Kemal Kaya (yoldaolmak.com) | Instagram: @yoldaolmak

2 Comments

  • Burcu

    13 Kasım 2022 at 21:32

    Lviv daha geçen yıl gitmiştik. Çok da güzel gezmiştik. Yazıyı okuyunca tekrar gezmiş oldum. Ama şu anda savaştan dolayı ne halde kim bilir. Umarım savaş biter ve insanlık bu utanç verici durumdan kurtulur.

    Cevapla

Bir cevap yazın