İçindekiler
Sevilla’ya adım attığım o an kendimi bir film platosuna düşmüş gibi hissettim. Göğe uzanan portakal ağaçları, sokaklarda ağır ağır ilerleyen at arabaları, tapas cızırtılarına karışan sokak sanatçılarının melodileri… Ve her köşeden yükselen flamenko ritmiyle tarih kokan dar sokaklar… Beni böylesine neşelendiren bir şehir daha olmadı.
Tarih ve kültürle dolu birkaç gün geçirmek için sıcak ve güneşli bir yer mi arıyorsun? Seni hemen Sevilla ile tanıştırayım!
Sevilla’nın yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin buluşma noktası olduğunu biliyor muydun? Endülüs’ün başkenti Sevilla, İspanya’nın güneybatısında yer alıyor. Romalıların, Mağribilerin ve Hristiyanların kendi rolünü oynadığı, geride zengin bir mimari ve gelenek dokusu bıraktığı görkemli bir sahne diyebiliriz onun için. Ayrıca yemeklerinden mimarisine, hatta diline kadar pek çok şeyin Müslüman dünyasından kökleri var.
Sevilla, Endülüs yolculuğunda muhakkak görülmesi gereken bir şehir. Her mahallesi kendine özgü bir havada. Küçük bir şehir, ama görülecek yapılar oldukça etkileyici. Portakal kokulu havası, otantik tapasları, süslü mimarisi ve flamenko dansıyla İspanyol kültürünü en iyi şekilde yansıtıyor.
Sevilla, sizi saraylardan modern mimari harikalara kadar çağlar boyu süren bir yolculuğa çıkaracak. Ayrıca Endülüs yolculuğu için en iyi başlangıç noktalarından biri. Bu rehberde Sevilla’da hafta sonu için gezi güzergahının yanı sıra nerelerde yemek yiyip kahve içeceğinizden gizli kalmış harikalara ve en iyi fotoğraf noktalarına kadar her şeyi anlatacağım.

Sevilla’ya Nasıl Giderim?
Sevilla’ya Türkiye’den direkt olarak uçan tek hava yolu şirketi Pegasus Airlines. Ucuz Sevilla uçak bileti aldıktan sonra İstanbul’dan Sevilla’ya yaklaşık 4 saatte ulaşabilirsin. Uygun bilet bulmanın her yolunu deneyen biri olarak opsiyonların hepsini değerlendir derim. Eğer Hala Pegasus Bolbol üyesi değilsen hemen üye olup kampanyaları kaçırmadan sen de benim gibi uygun uçak bileti yakalayabilirsin. Uçak biletlerini Sevilla gidiş, Madrid dönüş olarak da bakabilirsin 😉 Yeter ki içimizde seyahat aşkı olsun, biz bir yolunu buluruz!
Sevilla Uçak Bileti Ara
İspanya’nın birçok şehrinden de Sevilla’ya geçmek mümkün. Madrid, Barcelona, Malaga, Cordoba gibi birçok şehirden Sevilla’ya gelen trenler bulunuyor. Örneğin Madrid’den her saat başı kalkan hızlı trenlerle Sevilla’ya 2,5 saatte ulaşabilirsin. Ayrıca şehirlerarası otobüslerle de İspanya’nın birçok şehrinden Sevilla’ya ulaşabilirsin.
Sevilla’ya Ne Zaman Gitmeliyim?
Ziyaret ederken haziran-ağustos arasına dikkat etmelisin, çünkü inanılmaz sıcak oluyor. Ben mart ayında geldim. Hava sıcaklığı 13-18 dereceydi. Tişört ve şortla gezilecek kadar tatlı, ama yağmur geçişleri oldu. Yani ilkbahar (mart-mayıs) ve sonbahar (eylül-kasım) Sevilla’yı ziyaret için en uygun dönemler olacak. Gelecekte tekrar ziyaret etme şansım olursa Feria de Abril için nisan ayında gitmeye çalışırdım. Paskalya’dan iki hafta sonra gerçekleşiyor, herkes flamenko elbiseleri giyip sokaklarda dans ediyor.
Sevilla’da Nerede Kalmalıyım?
Endülüs şehrinin kalbinde Sevilla’nın eski şehri yer alır. Sevilla ziyaretinden en iyi şekilde yararlanmak için Santa Cruz olarak da bilinen bu tarihi bölgeye mümkün olduğunca yakın bir yerde konaklamak isteyeceksin. Santa Cruz’daki bir otelde kalırsan Sevilla’nın en iyi turistik yerleri hemen kapının önünde olacak. Bunlar arasında muhteşem Sevilla Katedrali, Real Alcazar, flamenko ve tüm o atmosferik kafeler, restoranlar ve meydanlar yer alıyor! Biraz daha yerel ve nehir kenarına yakın bir atmosfer istersen El Arenal da çok güzel.
Flamenko izlemek istersen bu bölgede efsane sahneler var. Mesela Tablao El Arenal en meşhurlarından.

Şehrin biraz daha karşı kıyısında, nehir ötesinde kalan Triana mahallesi ise tam bir yerli hissi veriyor. Burası seramik atölyeleri, yerel tapas barlar ve sokakta günlük hayatla dolu. Eğer sabah yürüyüşlerini, otantik kafeleri ve daha salaş bir ortamı seviyorsan Triana’yı düşünebilirsin.

Genç ve bohem bir ortam ararsan Alameda de Hércules; kafeler, barlar ve sanat galerileriyle dolu. Burası özellikle akşam saatlerinde çok canlı oluyor, ama çocukla kalacaksan biraz gürültülü olabilir. Eğer “Ben klasik, her yere yakın bir yer olsun istiyorum.” diyorsan Centro bölgesi her zaman güvenli bir seçim. Alışveriş, tapas barlar, ulaşım kolaylığı… Hepsi bu bölgede toplanmış durumda.
Havalimanı’ndan Şehir Merkezine Nasıl Ulaşırım?

Havalimanı Otobüsü – EA (Especial Aeropuerto):
Havalimanından şehir merkezine doğrudan ulaşım sağlar. Otobüsler gün boyunca sık aralıklarla çalışıyor ve Plaza de Armas Otobüs Terminali’ne kadar gidiyor. Yolculuk süresi yaklaşık 35 dakika sürüyor. Tek yön bilet ücreti 6 € (2025).
Taksi:
Bagajın çoksa ya da gece geç saatte iniyorsan taksi iyi bir alternatif. Havalimanından şehir merkezine sabit tarifeli taksi ücreti var, genellikle 22-25 € civarı tutuyor (2025). Resmî taksiler terminalin hemen önünde sıraya dizili oluyor, uygulama indirmen gerekmez.
Gece ya da hafta sonu ekstra birkaç euro fark olabiliyor, ama sürpriz rakam çıkmaz.
Şehir İçi Ulaşım:
Sevilla kesinlikle yürüyerek keşfedilecek bir şehir. Özellikle tarihi merkez mahalleler (Santa Cruz, El Arenal, Triana gibi bölgeler) birbirine oldukça yakın. Alcázar’dan Katedral’e, oradan Metropol Parasol’e yürümek sadece 10-15 dakika sürüyor.
İpucu: Sevilla’da temiz içme suyu var. Bu nedenle yeniden kullanılabilir su şişeni yanına alıp seyahat edebilirsin.
Sevilla Seyahat Rehberi: Ne Yapılır ve Görülür?
Sevilla’da gezip görülecek çok yer var. Ben gezip dolaştığım yerleri aşağıda detaylı anlattım.
Sevilla Katedrali

Sevilla’ya varır varmaz Katedral ve Çan Kulesi’ni (gözetleme noktası) görmek isteyeceksin. Sevilla Katedrali, Sevilla için çok ikonik bir yer.. Üstelik İspanya’nın en büyük Gotik kilisesi ve dünyanın en büyüklerinden biri. Sevilla’nın eski şehrinde portakal ağaçları, at arabaları ve çekici binalarla çevrili gerçekten büyüleyici bir tarihi mekan.
Katedralin içinde Kristof Kolomb’un mezarını ziyaret edebilirsin. Katedral içinde görülebilecek en popüler yerlerden biri ve ünlü ressam Murillo gibi sanatçıların eserleri burada yer alıyor. Dünyanın dört bir yanından insanlar Sevilla Katedrali’ne çekiliyor.
Biletler hakkında ipucu: Yoğunluk özellikle ilkbahar ve sonbaharda çok fazla. Bu nedenle yoğun aylarda biletlerini önceden online olarak satın almanı tavsiye ederim. Hatta Sevilla seyahatinden en az 2 hafta önce tüm rezervasyonları halletmeni öneriyorum. “Bileti nereden alırım?” diyorsan da Sevilla Katedrali’nin resmi web sitesinden kolayca yapabilirsin.
Giralda Kulesi

Bir zamanlar caminin minaresi olan çan kulesinin mimarisinde Mağribi etkisi var. Daha önce tırmanmış olabileceğin diğer çan kulelerinin aksine bu kulenin merdivenleri yok. Bunun yerine tepeye çıkan 35 rampayı tırmanacaksın. Aşağı baktığında Sevilla’nın tüm güzel mahallelerinin aşağıda yayıldığını göreceksin. Ayrıca at arabalarıyla dolu katedral meydanını ve sokak müzisyenlerinin seslerini göreceksin. Gerçekten büyülü bir yer!
Cabildo Meydanı

Bu gizli mücevher, Sevilla Katedrali’nin hemen yanındaki bir avluda saklı. Plaza del Cabildo, oldukça etkileyici bir mimariye sahip yarım daire biçimli bir meydan. Kemerler ve güzel freskler, mekana oldukça romantik bir hava katıyor. Plaza del Cabildo, Sevilla’da mutlaka görülmesi gereken bir yer olmasa da katedrali ziyaret etmeden önce veya sonra uğramanı önereceğim bir yer. Kesinlikle değer! Bu arada Plaza del Cabildo geceleri kapalı olduğu için yalnızca gündüzleri 10.00 ile akşam 20.00 arasında ziyaret edebilirsin.
İpucu: Yukarı bakmayı unutma! Pasajın tavanında, ünlü Sevilla sanatçısı Jose Palomar tarafından boyanmış inanılmaz freskler bulacaksın.
Real Alcazar

Sevilla’da yapılacak en iyi şeylerden biri, İslam ve Hristiyan mimarisinin muhteşem birleşimi ve Game of Thrones çekimlerinin yapıldığı yerlerden biri olan Real Alcazar’ı ziyaret etmek. Real Alcazar’ın girişi, katedralin tam karşısında. Sayısız avlu ve bahçeden oluşan bir saray kompleksi olan Real Alcazar’da bir Fas havası hissedeceksin. Bu karakteristik Arap-Hristiyan stil karışımına Mudéjar mimari deniyor.
Tüm oda ve bahçeleri gezmek istersen 2 saate ihtiyacın var. Birçok krala ev sahipliği yapan Avrupa’da hâlen kullanılan en eski kraliyet sarayı olan bu durak seni 14. yüzyıla geri götürecek. Güzelliği, stili ve yaşı nedeniyle bu bina UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak belirlenmiş.
Real Alcazar, ilk 5-10 dakikada bir bunaltıcı hissettirebilir; ama sonrasında inanılmaz etkisinde kalacaksın. Girişte aldığın haritayla yolunu bulabilirsin. Tüm avlular, odalar ve bahçeler numaralandırılmış. 1’den başlayıp her şeyi adım adım kendi başına keşfedebilirsin.
İçeride güzel su tasarımları ve detaylı taş duvar oymalarıyla Patio de Doncellas gibi iç avlular bulacaksın. Mükemmel bir şekilde yerleştirilmiş mozaik karolardan nefes kesici şekilde oyulmuş ahşap kapılara kadar her köşe büyülü. Dışarıda ise dünyanın en güzel saray bahçelerinden birini göreceksin. Real Alcazar Bahçesi; birçok farklı bitki ve çiçek, labirentler, kemerler ve bahçe duvarları ile çevrili.

Dilersen sarayın muhteşem manzarasını sunan bahçe duvarının tepesinde bile yürüyebilirsin. Bitkiler arasında yürürken portakalların kokusunu içine çek ve renkli bir şölen sunan rengarenk tavus kuşlarını izle.

Real Alcazar hakkında ipucu: Devasa taş kemerleri bulunan ve bir zamanlar banyo yapmak için kullanılan havuzlu olağanüstü bir yeraltı tonozu olan Banos de Maria de Padilla’ya bahçelerden ulaşabilirsin
Biletler hakkında ipucu: Yaklaşık 750 kişilik maksimum kapasite var. Bu yüzden yoğun sezonda bazen saatlerce beklemen gerekebilir. Bu nedenle biletini önceden Real Alcazar sayfasından çevrim içi olarak satın almalısın. Önceden satın alınmış biletler için ayrı bir kuyruk var ve çevrim içi bilet sahipleri öncelik kazanıyor.
Plaza de España

Sevilla denince akla gelen ilk ikonik görsellerden biri de burası Plaza de España. Gördüğüm en inanılmaz meydanlardan (yarım daire şeklinde) biri! Ayrıca tüm Avrupa’nın en büyük meydanları arasında yer alıyor. 1920’lerde inşa edilmiş ve fayanslı duvarlardan güzel kemerlere kadar her köşesi bir hikaye anlatıyor.
Aklında olsun, Plaza de España geceleri çok güzel bir şekilde aydınlatılıyor.
Su kanalları ve köprüleriyle Plaza de España sanki bir rüya. Bu yerin devasa olduğunu önceden okumuştum, ama yine de görür görmez ağzım açık kaldı! Ziyaretin sırasında Azulejos’un önünde İspanyol halk şarkıları çalan yetenekli sokak sanatçıları ya da flamenko dansı yapan kadınlar göreceksin. Her biri İspanya’daki bir eyaleti temsil eden 52 bank ve fayanslı duvar resmine de mutlaka göz at. Ayrıca meydanda binaların yanında hareket eden kemerli bir su yolu da bulacaksın. Güzel köprüleri ve küçük tekneleri olan bu nokta gerçekten Sevilla’nın Venedik’e cevabı gibi hissettiriyor!
İpucu: Sabahın erken saatlerinde (09.00’dan önce) veya akşam saatlerinde ziyaret etmeni öneririm, çünkü hava daha serin ve daha az tur grubu var.
Maria Luisa Parkı
Maria Luisa, Plaza de España’nın önündeki 100 dönümlük bir park ve Sevilla’nın ana yeşil alanı. Sevilla’da yapılacak en iyi şeylerden biri parkı ziyaret edip şehir hayatının ve sıcak yaz gecelerinin atmosferini içine çekmek. Sabah tipik bir İspanyol yiyecek pazarına gitmeni; taze pişmiş ekmek, peynir, taze meyve satın almanı ve parkta İspanyol pikniği yapmanı öneririm.
Metropol Parasol

Aslında düşününce Metropol Parasol, Sevilla’nın tasarımına hiç uymayan bir yapı. Bu sebepten şehrin modern simgesi diyebiliriz. Ahşap, beton ve çelikten yapılmış kafes şeklindeki bu yapı, Sevilla’nın eski şehrinin çatıları üzerinde kıvrılıyor. Fütüristik şekli mantarları andırıyor, bu yüzden yapıya Sevilla’da Las Setas (mantarlar) da deniyor.
Bodrum katında bir arkeoloji müzesi var. Sevilla’nın muhteşem manzaralarına sahip olduğu için en önemli yeri çatı katında. Muhtemelen en yoğun zaman olsa da eğer ziyaret edeceksen en güzel zaman gün batımı. Metropol Parasol, günün son ışıklarını yakalamak için gerçekten mükemmel bir yer.
Biletler hakkında ipucu: Aslında pek de uygun fiyatlı bir aktivite değil, ama iyi bir Sevilla fotoğrafı istiyorsan burası şart! Muhakkak gün batımı için zaman ayır. Bilet fiyatı 16 €. 2 kişilik aile bileti ise 27 €. Biletleri Prices & Times – Setas de Sevilla sayfasından alabilirsin.
Sevilla Güzel Sanatlar Müzesi
Sanırım beni en çok etkileyen yerlerden biri oldu burası. Ziyaret etmeni şiddetle öneririm. Museo de Bellas Artes, Orta Çağ’dan 20. yüzyıla kadar uzanan eserlere sahip muhteşem bir sanat müzesi. İspanyol sanatçıların eserlerini keşfetmek için mükemmel bir yer, hatta bilgilendirici bir tura bile katılabilirsin. Üstelik bu inanılmaz tablolar çerçeve olmadan sergileniyor, böylece renkleri ve göz alıcı resimleri hayranlıkla izleyebiliyorsun. Müzeyi çevreleyen Endülüs avlularını ve küçük bahçeleri gezmeyi unutma.

Giriş ücreti: 1,50 €.(2025). Biletini Museo de bellas artes de Sevilla sayfasından alabilirsin.
Dueñas Sarayı

Sevilla, bazılarının gözüne çarpmayan saraylar barındırıyor ve muhteşem avlularıyla mest ediyor. Şehrin en ünlülerinden biri Palacio de las Dueñas. 15. ve 16. yüzyıllara ait bu yapı, Gotik ve Mağribi stillerinin karışımının güzel bir örneği aslında. Geniş ve bakımlı bahçe alanı kesinlikle bir yürüyüşe değer. Bu arada Palacio de las Dueñas yalnızca 2016’dan bu yana halka açık.
İpucu: Pazartesi günleri saat 16.00’dan itibaren ücretsiz giriş mümkün! Bunun için sitedeki FREE MONDAY AFTERNOONS kısmından bilet almalısın. Normal bilet fiyatı 14 €. Palacio de las Dueñas web sayfasından alabilirsin.
Santa Cruz Sokakları
Santa Cruz, Sevilla’nın eski Yahudi mahallesi ve aynı zamanda şehrin en büyüleyici mahallesi. Burada şirin İspanyol evleri ve renkli kapılarıyla dar Arnavut kaldırımlı sokaklardan oluşan bir labirent bulacaksın. İçeriye bir göz atma şansına sahip olursan çeşmeler, portakal ağaçları ve mozaik fayanslarla tipik Mağribi iç avlularını göreceksin.
Santa Cruz’daki sabahlar huzur verici bir şekilde sessiz! Neredeyse hiç insan olmayacağı ve günün en serin saatleri olması sebebiyle dolaşmak için mükemmel bir zaman. Geceleri bölge hareketli bir atmosferle canlanıyor. İnsanlar barların dışında oturuyor ve restoran teraslarında tapas yiyor. En hareketli cadde Calle Mateos Gago. Buradan parka ve Sevilla’nın diğer birçok ana noktasına kolayca ulaşabilirsin.

Murillo Bahçeleri
Real Alcazar’a sadece 2 dakikalık yürüme mesafesinde Jardines Murillo (Murillo Bahçeleri) bulunuyor. Bu muhteşem geniş bahçeler, göz alıcı çiçeklere ve dev eski ağaçlara ev sahipliği yapıyor. Sevilla’da yapılacak en iyi şeylerden biri, büyüleyici mozaik banklardan birine oturup atmosferi içine çekmek!
Triana Mahallesi
Güzel Triana mahallesi, Sevilla’nın merkezi bölgelerinin ve nehrin karşısında yer alıyor. Şehrin daha fakir insanlarına kucak açtığı; yerel sanatçılara, denizcilere ve çingenelere ev sahipliği yaptığı için zengin bir tarihe sahip.
Triana’nın aynı zamanda Sevilla’da yapılacak en önemli şeylerden biri olan flamenkonun doğum yeri olduğu düşünülüyor. Bu yüzden sokaklardaki dansçıları izleyebilir veya profesyonel bir gösteri izlemek için rezervasyon yaptırabilirsin.
İpucu: Triana seramik için en iyi mahalle. Geleneksel fayanslar, saksılar ve ev eşyaları satan pek çok sevimli dükkan var. Ceremica Triana dükkanını gezmeyi unutma!
Torre Del Oro
Nehir kenarındaysan Torre del Oro’yu ziyaret etmek için biraz zaman ayır (Sevilla’da yapılacak hoş bir şey). Bu antik kule bir deniz müzesine dönüştürülmüş. Burada Sevilla’nın tarihi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsin. Ayrıca şehrin ve nehrin muhteşem manzarasını görmek için kulenin tepesine 3 € gibi küçük bir ücret karşılığında çıkabilirsin.
Hospital de los Venerables
Hospital de los Venerables, eskiden emekli rahipler için bir ev iken şimdi güzel bir barok kilise. Velazquez gibi ünlü ressamların eserlerinin yer aldığı bir sergi var. O yüzden bu gizli hazineyi kaçırma!
Sevilla’da Yapılacak En İyi Şeyler
Sevilla’da yapılacak o kadar çok şey var ki… En iyilerini senin için sıraladım.
Gerçek Bir Flamenko Gösterisi İzle!
Sevilla’nın flamenkonun anavatanı olduğunu biliyor muydun? Neyse şimdi öğrendin 🙂 Flamenko, Sevilla’da doğmuş. Dolayısıyla Sevilla’dayken mutlaka profesyonel dansçıların harika bir tavernada yaptığı gösterilerden birini izlemelisin! Unutulmaz bir deneyim için flamenko müzesi El Museo del Baile Flamenco ya da flamenko dans tiyatrosu Casa de la Memoria Centro Cultural Flamenco’yu öneririm.
Maria Luisa Parkı’nda Yürüyüş Yap!

Şehrin ana parkı olan Maria Luisa Park’ta yürüyüşe çık. Palmiyeler ve muhabbet kuşlarıyla dolu bir şehir vahası! Maria Luisa Park; eski kentin karmaşasından uzakta, tam karşıda bulunan Plasa de Espana’ya giderken gezilebilecek iyi bir yer.
Calle Mateos Gago’ya Göz At!
Calle Mateos Gago, Endülüs’ün özü desek yeri! Çok farklı bir atmosfere sahip. Capcanlı bir tapas sokağında yürümek istiyorsan bu ikonik sokağı seveceksin! Sevilla’nın en ünlü ve hareketli tapas caddesi olan bu cadde, eski şehir Calle Mateos Gago’da yer alıyor ve akşamları keşfetmek için harika bir yer.
Triana Mahallesini Keşfet!
Keşfedilecek bir diğer antik ve ilginç mahalle ise Triana. Bu bölge fazlasıyla sevimli. Triana, Guadalquivir’in hemen karşısında yer alıyor. Dolaşabileceğin çok sayıda renkli bina ve Arnavut kaldırımlı sokağa sahip!
Jardines de Murillo’da Gezintiye Çık!
Jardines de Murillo, Santa Cruz’dan başlayarak Real Alcazar duvarının dış kısmı boyunca uzanır. Biraz dolaşmak ve eski şehrin kalabalığından kaçmak için güzel bir yer. Bahçeler oldukça bakımlı ve zaman zaman burada canlı müzik de oluyor.
Rahibe Kurabiyelerini Bul!
Sevilla’da yapılacak en değişik aktivitelerden biri de meşhur rahibe kurabiyelerini bulmak. Sana nokta atış tavsiye olarak eski şehrin merkezinde yer alan Santa Ines Manastırı’nı önerebilirim. 1374 yılından beri rahibeler burada yaşıyor. Geleneksel manastır tatlıları yapıp satıyorlar. Fakat özelliği şu ki rahibelerle birebir görüşmüyorsun. Bir torno sistemi (dış dünya ile temasın olmadığı bir sistem) var. Zile basıyorsun, torno sistemine alacağın ürünün parasını bırakıyorsun. İşte, bu kadar! Ben kurabiyeyi seçtim; limonlu kıyır kıyır ve güzeldi. Lezzetli ve oldukça da büyük bir porsiyon. 4 euro 😉
Bir Futbol Maçı İzle
Sevilla’da futbol maçı izlemek heyecan verici değil mi? Tutku ve heyecanı bir araya getiren unutulmaz bir deneyim. Sevilla, iki büyük futbol kulübüne ev sahipliği yapıyor: Sevilla FC, iç saha maçlarını Ramón Sánchez-Pizjuán Stadyumu’nda oynuyor. Real Betis ise iç saha maçlarını Benito Villamarín Stadyumu’nda oynuyor. Kulüpler tutkulu ve özverili taraftarlarıyla tanınıyor.
Feria De Abril Festivaline Denk Gelmeye Çalış
Feria de Abril genellikle Paskalya’dan iki hafta sonra gerçekleşir ve yaklaşık bir hafta sürer. İspanya’nın en ünlü festivallerinden biri olan bu etkinlik, tüm duyulara hitap eden gerçek bir şölen niteliğinde. Güzel kıyafetler de dahil olmak üzere geleneksel Endülüs adetlerine tanık olacaksın. Sokaklar müzik sesleri, atlı arabaların takırtıları ve coşkulu eğlence düşkünlerinin sesleriyle hareketleniyor.
Sevilla Yeme-İçme Rehberi
Yemek için seyahat etmiyorsan seyahat etmenin ne anlamı var? Elbette, gezi harika ve kültür önemli. Ancak İspanya’ya yapılacak herhangi bir gezinin asıl konusu yemek! Bunu lütfen kimse inkar etmesin.

Artık Sevilla’daki en iyi tapasların nerede olduğunu biliyorsun, ama ne sipariş edeceğini merak ediyor olabilirsin. İşte, Sevilla’ya özgü birkaç geleneksel tapas.
- Espinacas con garbanzos: Nohut ve ıspanaktan oluşan basit ve lezzetli bir tarif olup ekmekle birlikte tüketilmesi en iyisi.

- Croquetas de Jamon: Bizdeki patates kroketlerini düşünün. Bunun içinde ise meşhur jamon var.
- Salmorejo: Mantık olarak gazpacho çorbasına benziyor fakat bunun kıvamı çok daha yoğun. Genelde sarımsaklı sos ile servis ediliyor.
- Patatas Bravas: En çok seveceğini düşündüğüm bu çünkü özünde küp küp kesilen patates kızartması. Tek farkı bravas sosu içinde ise paprika, sarımsak var.
Sevilla’da Tapas Yemek İçin En Doğru Zaman Nedir?
Tabii ki İspanya’da akşam yemeği geç saatlerde yeniyor. Restoranlardaki en yoğun saatler 21:00 civarı diyebilirim. En sakin saatler ise 19:00 civarı. Öğle yemeğinin ise 14:00-16:00 arasında servis edildiğini unutma. Sonra neden bu mekan kapalı diye düşünmeni istemem. Endülüs’ün hemen her yerinde sistem bu şekilde. Saat 16:00 sonrası mekan kapanır. Çalışanlar dinlenir ve akşam servisi için hazırlanmak üzere kapanır.
Ekmek Servisi: Masaya konan ekmek sepetine dokunmadan evvel ikram olup olmadığını öğren. Çok pahalı olduğundan değil bilmen için söylüyorum. 😉
Tapas Seçimi: Tapas demek genelde küçük porsiyon anlamına geliyor. Sipariş ettiğin şey mekandan mekana göre bile değişebilir. Buralarda ben Google Maps’te yemek fotoğraflarını inceleyip yardım alıyorum.
Sevilla’da Nerede Yemek Yenir?
Billy Brunch: Menü tam bir “comfort food” şöleni. Pancake’ler kabarık mı kabarık, avokadolu ekmekler taptaze ve poached egg’li tabaklar çok dengeli. Kahveleri de üçüncü dalgaya yakın lezzette yani kahvaltıyla birlikte mutlu eden cinsten.
Casa Moreno: Casa Moreno, Sevilla’nın ruhunu belki de en saf haliyle hissettiren yerlerden. Önünden geçerken bir şarküteri gibi görünse de arka tarafı gizli bir mekan. Öğle saatlerinde içerisi dolup taşıyor. Ayakta bir şeyler içerken yanında montadito söylüyorsun. Daracık bir mekan, sakın oflayıp puflama! Sirkede salamura balığa bayıldık! Başka bir döneme ışınlanmış gibi hissediyorsun.

Bar Casa Morales: Bar Casa Morales, “Klasik bir Sevilla barı nasıl olur?” sorusunun cevabı gibi. Yüksek tavanlı, kocaman fıçılarla dolu tarihi bir mekan. Yerlilerle omuz omuza durup tapas yemenin en doğal hali burada yaşanıyor. Pazar günleri kapalı diye biliyorum. Sevilla seyahatinde planlaman gereken en önemli şey ise gitmek istediğin mekanların çalışma saatlerini ayarlamak! Favoriler arasında espinacas con garbanzos (ıspanak ve nohut), salmorejo ve bacalao con tomate (domatesli morina) gibi Andaluz klasikleri var.
Las Golondrinas: Triana’daki en iyi tapas barlardan biri burası olmalı. Sevilla’nın eski şehrinin ve nehrin karşısındaki bu güzel mahalle, şehrin en iyi yemeklerinden bazılarını sunuyor; ancak bu yemek gerçekten hepsinden daha lezzetli.
Casa Ricardo: Kroketler gerçekten İspanya’nın gururu ve neşesi. Bu basit gibi görünen kızarmış lezzet topları küçük olabilir, ancak hayli lezzetliler. Bir kroketin içine hemen hemen her şeyi koyabilirsiniz. Güveçten kalamara, ıspanaktan peynire, bir kroketin neli olabileceği konusunda hiçbir sınır yok! Seçim senin 🙂
El Rinconcillo: El Rinconcillo, Sevilla’nın en eski tapas barı ve şehirdeki her gurmenin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer! Meşhur ıspanaklı nohutlu yemeği burada deneyebilirsin. Herkesin damak tadına hitap etmeyecektir, ama ben beğendim. Ortam çok keyifli. Curcuna, karmaşa ve o dağınıklıkta bir düzen… Yerli halkın ne yediğine bak ve garsona “O ne yiyorsa ben de onu yiyeceğim” de! Çekinme!
Freiduría La Isla: Sevilla’nın Santa Cruz bölgesindeki en iyi tapasları arıyorsan bu mütevazı kızartma dükkanını kaçırmamalısın. 1930’lardan beri aynı aile tarafından işletilen bu balık-patates kızartması lokantası, müdavimlerine kızarmış lezzetler sunuyor. İspanyol kızarmış balığının en değerli mücevheri olan adobo de cazón, sulu ve etli dokuya sahip bir köpek balığı eti.

Endülüs’teki balıkçılar bunu hazırlamak için bir gece boyunca şeri sirkesi (vinagre de Jerez), kimyon, limon ve sarımsak karışımında marine ediyor. Ertesi gün öğle yemeğinde kızartılıyor ve lezzetli bir deniz ürünü elde ediliyor! Etli, ekşi, tuzlu, çıtır, baharatlı!
Bar El Comercio: İspanya’ya yapılan bir gezi, choux hamurundan yapılan kızarmış tatlı olan churros olmadan tamamlanmış sayılmaz. İddiaya göre Sevilla’nın en iyi churros’ları El Comercio barında bulunuyor. Deneyimimizin sonucu iyiydi. Mekanın ambiyansı da gerçekten eşsiz.

Bar Alfalfa: Sevilla’da hem lokal ruhu hissettiren hem de damakta iz bırakan yerleri gezmek ayrı bir keyif. Bar Alfalfa bunların başında geliyor. Minicik bir bar, ama içinde dev bir samimiyet gizli. Sabah saatlerinde tostadas eşliğinde bir kahveyle başlamak için ideal, ama asıl tapas saati geldiğinde ortamın ruhu değişiyor. Benim favorim burada bacalhau kızartması yemek! Menüdeki en sevilenlerden biri keçi peynirli, ballı ve cevizli tost hem tatlı hem tuzlu dengesiyle efsane. Üstelik fiyatlar da hâlâ şaşırtıcı şekilde uygun.
Marabunda: Marabunda Restaurant biraz daha modern ve yaratıcı tabaklar isteyenler için. Klasik İspanyol mutfağını alıp dokunuşlar katan bir yer. Deniz ürünleri çok iddialı, özellikle karidesli tiradito ya da ahtapot carpaccio gibi tabaklar öne çıkıyor. Sunumlar şık, ambiyans sıcak ama şık. Yani hem göz hem mide doyuyor.
Bonus: Tatlı molası için cheesecake önerisiyle geldim. Burayı kesinlikle denemenizi isterim: La Tarta De La Madre De Cris

Sevilla’da En İyi Churros Nerede Yenir?

Birçok churros maalesef kötü oluyor. Kötü churro’lar İspanya’daki zamanını mahvedebilir. Ayrıca mideni de gün boyu mahvedebilirler! Bar El Comercio – La Calenteria bizim sevdiklerimizden. Bar El Comercio’daki daha kalın ve pişi tarzı bir hamur, La Calenteria daha çıtır ve ince tırtıklı yapıda. İkisini de çok sevdik!
Sevilla’da Nerede Kahve İçilir?

İspanyol kahvesinin neden bu kadar kömürleşmiş olduğunu hiç merak ettin mi ya da neden bu kadar koyu, bu kadar acı ve sanki sizden nefret ediyormuş gibi bir tadı olduğunu? Aslında bu İspanya’da kahve kavurma yöntemi ve İspanyolların kahve içme şekli olan “torrefacto” ile ilgili.
Torrefacto, özellikle İspanya ve Latin Amerika’da yaygın olan bir kahve kavurma yöntemi. Sevilla’da da karşına çıkması çok olası, çünkü bu tarz kahve burada geleneksel. Kısaca şöyle anlatayım: Torrefacto kavurma yöntemiyle kahve çekirdekleri kavrulurken şeker ekleniyor. Bu şeker yüksek ısıyla karamelize olup çekirdeklerin etrafını kaplıyor. Amaç hem daha uzun süre dayanıklı bir kahve elde etmek hem de acılığı maskelemek.
“Tadı nasıldır?” dersen daha yoğun, biraz yanık ve isli bir aroma, azıcık acı, bazen de kömürümtrak bir tat alırsın.
Yani üçüncü nesil kahvecilere alıştıysan ya da “specialty coffee” seviyorsan bu tat seni biraz zorlayabilir. Hatta hayattan soğutabilir. Sevilla’da öylesine girdiğin herhangi bir kafede ya da popüler bir barda kahve sana “bir tuhaf” gelirse muhtemelen torrefacto’dur. Genellikle marketlerde satılan klasik “mezcla” (karışım) paketlerde %30 torrefacto, %70 doğal kahve olur.
İspanya İç Savaşı sırasında kahve erzakları az olduğundan şeker eklemek çekirdeklerin korunmasına yardımcı oluyormuş. Ama mesele şu ki artık bunu yapmalarına gerek yok 🙂 Neyse diyeceğim şu ki iyi kahve bulmak kolay değil, o yüzden iyi kahve içebileceğin mekanları listeliyorum:
Virgen Coffee: Sevilla’da klasik İspanyol kahvesinden sıkılanlar için nefes gibi gelen birkaç üçüncü dalga kahveci var. Bunlardan ilki bence Virgen Coffee. Küçücük bir dükkan, ama kahveye yaklaşımı kocaman. İçeri girince hemen o minimal tasarım dikkat çekiyor, ama asıl olay kahvede. Baristalar işini gerçekten biliyor, özellikle V60 ya da chemex gibi demlemelerle özenle ilgileniyorlar. Oturup uzun uzun zaman geçireceğin bir yer değil, ama hızlıca iyi bir kahve içip çıkmak için birebir.

Late Speciatlity Coffee: Şehrin biraz daha dışında kalan, ama gidenin tekrar gitmek isteyeceği bir diğer yer de Late Specialty Coffee. Çok sakin ve dingin bir havası var. Çalışmak isteyenler ya da kahvesini sessizce içip kitap okumak isteyenler için çok uygun. Kahveleri gerçekten başarılı, özellikle espresso bazlı içecekler çok özenli. Kahve çekirdeğine kadar size detaylı bir kartla servis ediliyor. Tatlı menüsü de sade ama leziz.
Syra Coffee: Syra Coffee, Barselona’dan çıkan ama Sevilla’da da kendine yer edinmiş tatlı bir kahveci. Daha çok “al götür” mantığında çalışıyor, ama içerisi yine de çok estetik. Flat white’ı burada denemeni öneririm, dengesi tam kıvamında. Bitkisel süt seçenekleri de var. Yaz aylarında cold brew baya rağbet görüyor. Minimal, sade ve cool bir havası var.
Delatribu: Minicik bir dükkan aslında. Önünde sadece 2 minik masa ve tabure var. İçeri girdiğinde sadece kahve değil, bir topluluk enerjisi de hissediyorsun. Arada sergiler, müzikli etkinlikler falan da oluyor. Dekoru biraz bohem, rahat. Filtre kahvede aeropress gibi özel tekniklere de açıklar. Böyle bir yandan kahveni içerken diğer yandan Sevilla’nın genç yaratıcı ruhunu soluyorsun.
Hispalis Cafe: Son olarak Hispalis Café, biraz daha klasik İspanyol kahve kültürüyle üçüncü dalga arasında köprü gibi. Yani hem espresso hem de filtre kahve sevenleri mutlu edebilecek bir denge kurmuşlar. Mekân ferah, tatlıları lezzetli ve içerisi gün ışığı açısından çok fotojenik. Burada oturup kahveni içerken içerik çekmek için güzel köşeler yakalanabilir.
Bu öneri ile yazımızın sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsan “Büyüleyici Endülüs Rotası: Sevilla, Cordoba, Granada, Malaga ve Cadiz” başlıklı yazımıza geçebilirsin.



