Doğa ve Tarihi Buluşturan Bir Rota Arayanlara Özel: Normandiya Gezi Rehberi

Pastoral manzaraların ve tarihi durakların arasında rüya gibi bir seyahate çıkmak istersen pasaportunu ve vizeni hazırla. Seni Fransa’nın kuzeybatısında Viking torunlarının, elma ağaçlarının ve savaş hatıralarının iç içe geçtiği bir yere yani Normandiya’ya götürüyoruz. 

Normandiya’yı daha önce sadece tarih kitaplarında “Normandiya Çıkarması” başlığından aşinaysan bilmen gereken şeyler olduğunu düşünüyoruz, çünkü burası gerçekten farklı bir yer. Fransa’nın en popüler yeri Paris olsa da spot ışıklarını hayli etkileyici bir noktaya çevirmek istiyoruz. Alternatif durakları sevenler için burası gerçekten unutulmaz olacak.

Dilersen önce Normandiya’nın tam olarak nerede olduğunu öğrenelim. Sonra “Normandiya’ya ne zaman, nasıl gidilir?” gibi soruların yanıtlarını verelim. Ardından da gezi planına geçeriz.

Haydi başlayalım!

Normandiya Hakkında Biraz Bilgi: Normandiya Nerede?

Normandiya, Fransa’nın kuzeybatısında bulunan bir bölge. İdari olarak beş departmandan (Calvados, Manche, Orne, Eure ve Seine-Maritime) oluşuyor. “Departman da nedir?” diye düşünebilirsin. Bu konuya da hemen açıklık getirelim:

Fransa, idari olarak üç ana düzeyde yönetiliyor: Bölgeler (régions), departmanlar (départements) ve ilçeler/komünler (arrondissements/communes). Departmanlar, bölgelerin alt idari birimini oluşturuyor. Yani Normandiya bir bölge ise onun içindeki Calvados ve Manche gibi yerler o bölgeye bağlı iller gibi düşünebiliriz. Her departmanın kendi valisi, yerel meclisi ve hatta kendine ait numarası var. Araba plakalarında bile bu numaraları görmek mümkün. 

Ayrıca burası hem Camembert peynirinin doğduğu yer hem de 2. Dünya Savaşı’nın sonlandığı ve Avrupa’nın kaderinin değiştiği sahillerin ev sahibi. Ayrıca Monet’yi de etkilemeyi başarıp defalarca fırçasından dökülmüş doğal duraklara sahip olan bir yer. Kısacası Normandiya’da etkileyici nokta çok. 

Normandiya’ya Ne Zaman Gidilir?

Normandiya’yı elbette istediğin zaman ziyaret edebilirsin. Ancak ilkbahar ve yaz aylarında tam verim alırsın, çünkü bu bölgenin yemyeşil olduğu zamanlar bu dönemler. Ayrıca Noel pazarlarının kurulduğu kış mevsiminde de ayrı güzel olduğunu söyleyelim. 

Normandiya’ya Nasıl Gidilir?

Normandiya’ya ulaşmanın en kolay yolu ucuz Paris uçak bileti almaktan geçiyor. Bölgeyi rahat rahat dolaşmak, küçük kasabaların havasını da almak isteyenler için araç kiralamayı öneriyoruz. Tren yolculuğu yapmak isteyenler varsa bu güzergâhta tren hatları da bulunuyor. Araç kiralamak yerine tren yolculuğunu da tercih edebilirsin.

Paris Uçak Bileti Ara

Normandiya’ya Gidince Nereler Görülmeli?

Normandiya, aceleye gelmeyecek kadar zengin bir rota. Paris’ten başlayıp Fransa’nın kuzeybatısında doğal, tarihi ve kültürel bir yolculuğa çıkmak istiyorsan rotanı çizmen şart. Bu rotanın hakkını vererek gezmen için en az 7 gün, ideal olarak da 9 – 10 gün yeterli olacaktır. Senin için hazırladığımız bu rota ile detaylı gezebilir, köylerde vakit geçirebilir ve sahilde gün batımı izleyebilirsin. 

7 Günlük Normandiya Rotası

7 günlük Normandiya seyahati planı senin için uygunsa Paris (gidiş) – Le Mont-Saint-Michel – D-Day Plajları – Bayeux – Honfleur – Deauville – Etretat – Rouen – Giverny- La Roche-Guyon – Paris (dönüş) şeklinde bir rota oluşturmanı öneriyoruz. 

1. Gün: Paris’ten Yola Çık, Masalsı Le Mont-Saint-Michel’e Ulaş

Paris ve Le Mont Saint Michel arası yaklaşık 360 km ve ortalama olarak 4 saatlik bir araç yolculuğu gerektiriyor. Yani uçaktan indikten sonra biraz dinlenip bu yolculuğa çıkabilirsin. Yolculuk sonunda gökyüzüne doğru yükselen bir ada göreceksin, burası gerçekten çok etkileyici. Adaya girdikten sonra manastır ve kasaba sokaklarında gezip gün batımını yakalamanı öneriyoruz. Biz burayı daha önce detaylı bir şekilde anlattık, öğrenmek istersen “Yerle Gök Arasındaki Gizemli Saray Mont Saint Michel” başlıklı yazımızı okuyabilirsin. Konaklama için de Mont-Saint-Michel çevresinde bir oteli tercih edebilirsin.

2. Gün: D-Day Plajları

Tarihe meraklıysan buralar seni hayli etkileyecek; çünkü 2. Dünya Savaşı’nı bitirip Avrupa’nın kaderini değiştiren, 6 Haziran 1944’te başlayan Normandiya Çıkarması’nın yapıldığı sahil boyunca savaşın izleri görmek mümkün. Omaha Beach ve Amerikan Mezarlığı’nı gezdikten sonra Arromanches-les-Bains ve yapay liman kalıntılarını ziyaret edebilirsin. Akşam yarım saatlik bir araç yolculuğunun ardından Bayeux’e geçip burada konaklayabilirsin. 

3. Gün: Caen

Caen, ziyaret ettiğin diğer noktalara kıyasla daha büyük bir yerleşim yeri ve canlı bir şehir. Paris’e ve plajlara hayli yakın bir lokasyon. 2. Dünya Savaşı’nda büyük bir kısmı hasar alan şehir, restore edilip neredeyse yeniden inşa edilmiş. Üniversite şehri olduğu için de canlı bir yer. Burayı ziyaret edersen çok sayıda müze, restoran, park ve eğlenceli bir gece hayatı bulacaksın. Orne Nehri’nin manzarasında keyifli yürüyüşler yapıp bölgenin tadını çıkarabilirsin. 

Not: Şehirdeki Caen Memorial Müzesi, D-Day konusunda Fransa’daki en kapsamlı müze; aklında bulunsun.

4. Gün: Honfleur & Deauville 

Caen’den sabah yola çıktıktan sonra yaklaşık 1.5 saatlik bir araç yolculuğuyla Honfleur’e ulaşmak mümkün. Eski bir liman kasabası olan Honfleur; taş döşeli sokakları, ahşap evleri ve küçük sanat galerileriyle adeta bir tablo gibi. Burada liman ve kiliseyi mutlaka ziyaret etmelisin. Öğleden sonra rotanı Deauville’e çevirebilirsin. Burası da şık bir tatil kasabası. Plajları ve evleri gerçekten görülmeye değer. Akşam da bu güzel sahil kasabasında konaklayabilirsin. 

5. Gün: Etretat

Deauville – Etretat arası araçla yaklaşık 1 saat sürüyor. Normandiya’yı araştırmak istediğinde karşına çıkacak ilk görseller genellikle bu bölgeye ait. Dünyada eşi benzeri olmayan bir manzaraya sahip olan uçurumlar, oyulmuş kireçtaşı kayalıkları tam olarak burada bulunuyor. Bu manzaranın tadını denizden çıkarmak için de Alabaster sahiline gitmek gerekiyor. Monet burayı çok sevdiği için defalarca resmetmiş.

Buranın bir diğer özelliği ise dünyanın en iyi bahçeleri arasında gösterilen Les Jardins d’Étretat’a ev sahipliği yapması. Bahçeyle ilgili detaylı bilgiye ve büyüleyici fotoğraflara “Les Jardins d’Étretat” sayfasından ulaşabilirsin.  

6. Gün: Rouen

2021 yılında UNESCO tarafından gastronomi alanında tanınan ilk Fransız şehri olan Rouen’e uğrama sebebin hayli açık diye düşünüyoruz. Ayrıca Orta Çağ ruhu da hala buralarda bir yerlerde dolaşıyor. Burada mimarisine hayran kalacağın birçok kilise bulunuyor. Joan d’Arc’ın onuruna bir müze olan Historial Jeanne d’Arc’ı da mutlaka ziyaret etmeni öneriyoruz. 

7. Gün: Giverny & La Roche-Guyon Ziyareti ve Paris’e Dönüş

Rouen’den yaklaşık 1 saatlik bir araç yolculuğuyla Giverny’e ulaşabilirsin. Giverny, Monet’nin ömrünün son 43 yılını geçirdiği muhteşem bir yer. Bu kasabanın en büyük özelliği Monet’nin yaşam alanına ev sahipliği yapması. Bu nedenle eğer buraya geleceksen Monet’nin evini ve bahçesini mutlaka ziyaret etmelisin. Ardından yaklaşık 20 dakikalık bir yolculuklar La Roche-Guyon köyüne gidebilirsin. La Roche-Guyon, “Fransa’nın En Güzel Köyleri” listesine (Les Plus Beaux Villages de France) giren nadide yerlerden biri. Seine Nehri kıyısında sessiz ve kartpostallık bir manzara sunan bu köy, aynı zamanda kayalara oyulmuş eşsiz bir kaleye ev sahipliği yapıyor.

Burada vakit geçirdikten sonra 1 saatte Paris’e, ardından da eve dönüş yolculuğuna geçebilirsin. 

Bu öneri ile yazımızın sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsan “Güney Fransa Gezilecek Yerler Nelerdir: Güney Fransa Nereye Gidilir?” başlıklı yazımıza geçebilirsin.