Büyükada Gezi Rehberi

Büyükada Gezi Rehberi: Ada Hikayelerinin İzinde Büyükada’ya Yolculuk

İstanbul’dan vapurla yola çıkıp yazlık hissini yaşayacağın bir yere gitmek isteyince aklına Prens Adaları gelmesi çok muhtemel. Bu adaların arasında merkez konumda yer alan, hikayelerinin sokaklara taştığı, muhteşem manzaralar sunan bir yer var ki pek çok kişinin favori durakları arasında yer alıyor. Evet, Büyükada’dan bahsediyoruz. Eskinin sürgün yeri, şimdi ise sokakları saran yasemin kokularıyla büyüleyen Prens Adalarının büyük çocuğunun hikayelerinin izinde bir Büyükada turuna davet ediyoruz.

Bir yeri gezerken hikayelerini bilmenin o yerin ruhunu ne kadar etkilediğini biliyoruz. Bu geziyi en keyifli şekilde geçirmen için gereken o ilhamı verecek bilgileri paylaşmak istiyoruz. 

Eğer İstanbul’da yaşamıyorsan da ucuz İstanbul uçak biletin ve Büyükada gezilecek yerler rehberin bizden olsun, sana da keyifli bir yolculuk kalsın. 

İstanbul Uçak Bileti Ara

Rahat ayakkabılarını ve fotoğraflarda çiçek açacağın kıyafetlerini hazırla, Büyükada’ya gidiyoruz!

Büyükada’ya Nasıl Gidilir?

Büyükada’ya Nasıl Gidilir?

Adaya ulaşmak için Kabataş, Beşiktaş, Kadıköy, Bostancı, Maltepe ya da Tuzla-Pendik’ten şehir hatlarının Adalar vapuruna binebilir ya da Bostancı’dan Mavi Marmara motorunu tercih edebilirsin. Ayrıca deniz taksi gibi bir seçenek de mevcut. Sana bütçe ve saat olarak hangisi uygunsa onu değerlendirerek bu güzel noktaya ulaşabilirsin. 

  • “Bütçe olarak uygun olsun.” dersen ve şehir hatlarını tercih etmek istersen Şehir Hatları Vapur Seferleri Adalar Hatları sayfasından sefer saatlerini öğrenebilirsin. 
  • Mavi Marmara motoruna Bostancı’dan direkt Büyükada’ya gidecek şekilde binersen 35 dakika sürüyor. Yani daha hızlı bir seçenek ararsan sefer saatlerini öğrenmek için Bostancı – Büyükada | S.S. Mavi Marmara sayfasını ziyaret edebilirsin. 
  • Daha konforlu bir yolculuk arıyorsan İBB Deniz Taksi uygulamasını kullanabilirsin. Deniz taksi konusunda detaylı bilgi almak için İBB Deniz Taksi Sıkça Sorulan Sorular sayfası işine yarayacaktır. 

Hikayelerin Peşinde Büyükada’da Gezilecek Tarihi Yerler

Büyükada’da Tarihi Yerler

Gezdiğin yerlerin hikayelerini merak ederek yolculuk yapanlardansan Büyükada sana çok iyi gelecek. Çünkü burada hikayesi olan çok durak var. O zaman iskelede indiğin gibi tura başlayacağın bir rota çizelim. 

Saatli Meydan: Buluşma Noktası

İskelenin hemen karşısındaki tatlı yokuşu aştıktan sonra karşına Saatli Meydan çıkacak. Burası bir buluşma noktası. Sokaklarla ayrılan meydandan adanın pek çok farklı yerine çıkan sokaklar burada birleşiyor. 1923 yılından beri adada bulunan ikonik saat, Büyükada’nın simgelerinden de biri. 

Splendid Palas: Cumhuriyet Balolarının Işıltısı

Adanın kıyısında Art Nouveau mimarisinden esinlenerek inşa edilmiş, denize nazır kırmızı panjurlu bir bina: Splendid Palas Hotel. Bir zamanlar Büyükada’nın en görkemli balo salonlarından birine ev sahipliği yapmış otelde Mustafa Kemal Atatürk de pek çok kez konaklamış ve burada gerçekleşen balolara katılmış. Cumhuriyet balolarının yapıldığı tarihi atmosfere sahip bir yer olması nedeniyle adanın sosyal hayatında unutulmaz izler de bırakmış. Bu sebeple geldiğinde o döneme ait afişleri ve vals programını göreceksin. Tarihi bir yer olduğunu hemen anlayacaksın. Avlusu “Ben şu an Avrupa’nın bir otelinde miyim?” dedirtecek. 

Genellikle karıştırılan bir tarih bilgisi: Pek çok kez denk geldiğin Atatürk’ün vals yapan fotoğrafı da otelde asılı. Ancak bu otelde çekilmemiş, Ankara’daki bir baloda çekilmiş ve buraya da asılmış. 

Troçki’nin Evi: Sürgün Noktası

Büyükada Troçki'nin Evi

1929 – 1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nden sürgüne gönderilen Kızıl Ordu’nun eski lideri Lev Troçki; Büyükada’da çam kokuları ve martı sesleri eşliğinde, Sivastopol Köşkü olarak da bilinen Yanaros Köşkü’nde yaşamış. Sürgün günlüklerini doldurduğu eserlerin pek çoğu da burada yazılmış. Büyükada’nın sakin kollarına sığınan Troçki, yüksek güvenlik önlemleriyle yaşağıdı için entelektüel ve daha içe kapanık bir hayat sürmek zorunda kalmış. Köşkte çıkan büyük yangında da maalesef arşivinin büyük kısmını kaybetmiş. Eski ihtişamını kaybeden köşkte göreceğin şey tarihi bir yıkıntı olacak. İçerisinde gezebileceğin bir yer yok, bilgin olsun. 

İBB Taş Mektep: Patriğin Eski Yazlığı

Ortodoks Patriği Sofronios tarafından Fransız Mimar Alexandre Vallaury’e yaptırılan Sofronios Köşkü, patriğin yazlık evi olarak kullanılmış. Taş Mektep denmesinin sebebi ise sonrasında Köprülü Mehmed Paşa Numune Mektebi, ardından da Büyükada İlkokulu’nun binası olarak kullanılması. Yangın tehlikesinden dolayı 1979 yılında boşaltılan bina uzun yıllar boyunca atıl kalmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen yapı, 2023 yılında kafe-kütüphane ve sergi salonu olacak şekilde tekrar hizmete girdi.

Ziyaret ettiğinde muhteşem manzarası olan kafede çayını yudumlayabilir ve mimarisine hayran kalabilirsin. Genellikle ortak çalışma alanı olarak kullanılan yapıyı çalışmak ya da Atatürk Kütüphanesi’ni incelemek için de ziyaret edebilirsin. İstanbul’da uzaktan çalışanlar ve öğrenciler için çalışma mekanı olarak değerlendirilebilecek ideal bir nokta.

Hamidiye Camii: Zarif Bir Dini Yapı

1.Abdülhamid tarafından yaptırılan cami, ada mimarisinde nadir görülen Osmanlı izlerini taşıyan bir durak. Batının etkisiyle eklektik tarzda yapılan iki katlı cami, mavi-lacivert kalem işleriyle süslü.1895’te inşa edilen bu yapı, dokusunu korumayı başarmış. Adaya geldiğinde hemen dikkatini çekecek yapılardan biri. Mutlaka uğramanı öneriyoruz.

Reşat Nuri Güntekin Evi: Çalıkuşu’nun Sessiz Pencereleri

Pembe panjurlarıyla sokağın en zarif evlerinden biri. 1937’de yazarın ailesiyle yerleştiği bu üç katlı köşk, Çalıkuşu’nun yazarı Reşat Nuri Güntekin’in adada huzur bulduğu yermiş. Önünden geçerken “Yeşilçam’ın rüyası mı bu?” diye sorabilirsin kendine. Ne yazık ki bir yangının ardından ziyarete kapandı. Bu nedenle içerideki odaları göremeyeceksin. Ama dışarıdan baktığında pencerelerin ardında mürekkep kokusu ve yazma telaşının izleri varmış gibi hissedebilirsin. Belki bir gün restore edilir ve tekrar ziyarete açılır. O güne kadar yanından geçerken başını kaldırıp selam vermeyi unutma.

Aya Yorgi Kilisesi

1751’de inşa edilmiş küçük bir şapelden doğan Aya Yorgi, bugünkü taş kilise haline 1905-1909 yılları arasında dönüşmüş.

Büyükada’nın en yüksek noktası Yüce Tepe’ye çıkarken o dik yokuşlu yolun yarısında çam kokusu ve sessizlik eşlik edecek. Yerel inanışlara göre Aya Yorgi Kilisesi’ne çıkanlar dileklerini içlerinden sessizce tutarak yürürlerse dualarının gerçekleşeceğine inanılıyor. Özellikle 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde Ortodoks Hristiyanlar için önemli bir hac yeri olan bu kilise, mezhep ve inanç fark etmeksizin ziyaretçilerini ağırlıyor. Bu özel günlerde kilise çevresi ibadet ve dileklerle dolup taşıyor, ziyaretçiler tepenin mistik atmosferinde huzur buluyor.

Büyükada gezilecek yerler listesinde mutlaka görmen gereken bu noktada doğa, tarih ve inanç bir arada yaşıyor. Aya Yorgi Tepesi’ne tırmanmayı sadece bir yürüyüş olarak değil; Büyükada’nın ruhunu hissetmek, hikayesine dokunmak için eşsiz bir fırsat olarak değerlendirebilirsin. Zorlu yokuş için mutlaka rahat bir ayakkabı tercih etmeni öneriyoruz. 

Bonus: Adalar Müzesi

Büyükada’nın hafıza defteri olarak değerlendirebileceğimiz Adalar Müzesi; Büyükada’nın tarihine, doğasına ve kültürüne dair tüm hikayelerin toplandığı yer. Bu haliyle de ziyaretçilerine adeta zaman yolculuğu sunuyor. 2010 yılında açılan müze; adanın 400 milyon yıllık jeolojik geçmişinden başlayarak biyolojik çeşitliliğine, yerleşim tarihine ve kültürel yaşamına kadar geniş bir yelpazede zengin koleksiyonlar barındırıyor. Adayla ilgili ne bilmek istiyorsan buradan öğrenmen mümkün. 

Büyükada’ya Geldiğinde Mutlaka Yapman Gerekenler Listesi

Büyükada’ya Geldiğinde Mutlaka Yapman Gerekenler

Tarihi noktalardan bahsettik. Bir de ada ritüellerini sıralayalım:

  • Yolculuğuna vapurda simit çayla başlayabilirsin; gezi öncesi keyfini artıracaktır. 
  • Büyükada Pastanesi’nde kremalı böreğin tadına bak. Diğer lezzetlere de yer kalması için yanında bir arkadaşın varsa onunla bir porsiyonu bölüşebilirsin.
  • Bisiklet sürme konusunda hevesin varsa mutlaka bisiklet kiralayıp adanın sokaklarını dolaşmanı öneriyoruz.
  • Splendid Palas hem güzel bir mimari sunduğu hem de tarihi bir yer olduğu için otelin kafesi olan Chocowhite Büyükada’da bir kahve molasını kaçırmamalısın.
  • Yücetepe’nin gün batımı manzarasında bir akşam yemeği yiyebilirsin. 
  • Fiyatları uygun ve manzarası güzel bir yer ararsan adanın eski lokantalarından Lunapark Restaurant’a uğrayabilirsin. 

Bu öneri ile yazımızın sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsan “Sait Faik’in Burgazada’sı: İlham Veren Bir Gezi” başlıklı yazımıza geçebilirsin.

Sen Yeter Ki Uçmak İste! Seyahatini baştan sona planlamak için ihtiyacın olan her şey bende! Öneriler bende... Fikirler bende... Uçak bileti bende...

Leave a Reply