Yavru Vatan’ı Ziyaret: Girne’de 48 Saat

Tatil için hem kafa dinleyip hem de gezebileceğin bir yer arıyorsan Girne tam sana göre. Dağların ve Akdeniz’in arasında her şeyi ağırdan alan bir şehir burası. Lüks otelleri, begonvillerle bezeli taş sokakları ve asırlık tarihiyle sana keşif dolu iki gün vadediyor.

Burada hayat acelesiz. Limanda yürürken deniz kokusu eşlik ediyor, kahveni yudumlarken manzara seni oyalanmaya teşvik ediyor. 48 saatlik bu rota hem yerel yaşamın sakinliğini hem de Girne’nin turistik cazibesini bir araya getirecek. Ucuz Lefkoşa uçak biletini al, valizini hazırla. Seyahatine eşlik edecek önerileri de birlikte değerlendirelim.

Ucuz Lefkoşa Uçak Bileti

Girne’ye Varış

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Türkiye’den direkt uçuşla ulaşmak çok kolay. İstanbul, Kayseri, İzmir, Hatay, Ankara ve Adana’dan direkt uçuş bulup Yavru Vatan’a kolaylıkla ulaşabilirsin. Ercan Havalimanı’na indiğinde Kuzey Kıbrıs’ın yavaş ve kolay akan hayatına dahil olacaksın. Buradan transfer arıyorsan KIBHAS’ın sefer saatlerini kontrol edebilirsin. 

• KIBHAS HAVABÜS, HAVAŞ gibi havalimanından otobüsle şehir merkezine ulaşım sağlayan bir transfer seçeneği. 
• Dilersen araç kiralayabilirsin. Yalnız burada direksiyon sağda, haberin olsun. 
• Pegasus BolBol & Zuppin İş Birliği (Kıbrıs özel) kapsamında şoförlü araç kiralama yapabilirsin. Buraya keyif için geldin, hem indirimin olsun hem de rahat bir yolculuk yap istedik. Güncel kampanya tarihi için sayfayı ziyaret etmeni öneririz. 

Sonuç olarak ister kendi başına ister şoför eşliğinde; Girne’ye giden yol zaten tatilin ilk sayfası gibi. Camdan dışarı bak, dağlar ve deniz seni karşılamaya çoktan başlamış olacak.

Şimdi, ilk 24 saatin planını yapalım. 

1. Gün Sabah: Deniz Kokusu ve Kahvaltı

48 saatlik Girne seyahatinin başlangıcındayız. Güne erken başlamak zorunda değilsin, zaten burada telaş yok demiştik. Sabah güneşiyle de uyansan, saatler öğleni de bulsa keyifli bir kahvaltının peşinden mutlaka gitmeni öneriyoruz. Kahvaltında hellim peyniri, zeytin, sıcak bulla ekmeği (ciabattaya benzeyen zeytinli bir ekmek), pilavuna (özel bir hamur işi) reçeller ve bol çay olsun. Burada olmazsa olmaz şey ise hellimin sıcak olması. Yani tek derdin hellimin sıcaklığı olacak. Dilersen kaldığın otelde ya da limanın çevresinde güzel bir manzara eşliğinde kahvaltı yapabilirsin. 

1. Gün Öğlen & Akşamüstü: Girne Turu

Güzel bir kahvaltının ardından sıra geldi şehir turu yapmaya. Girne Limanı’ndan başlayıp bu kartpostal güzelliğindeki manzarayı izleyerek biraz yürüyüş yapmaya ne dersin? Şehirler en güzel yürüyerek keşfedilir. Limandan başla, eski tekneler ve taş binalar arasında huzuru yakala. Sonra 7. yüzyılda Bizanslılar tarafından yaptırılan Girne Kalesi’ni ziyaret et. Zaman tüneline girmiş gibi hissedeceğin bu ziyaretin sonunda limanda bir kahve keyfi yapabilirsin. 

Akşamüstü gün batımını izlemek için şehre tepeden bakan Bellapais Manastırı’nı ziyaret edebilirsin. Gotik mimariyi en güzel yansıtan duraklardan biri olan bu manastır, Girne’de mimari açıdan görebileceğin en etkileyici yerlerden biri. Bahçesi ayrı, dış cephesi ayrı, iç cephesi ayrı güzel. Zaten gidip gördüğünde ne demek istediğimizi anlayacaksın. Tabii tek güzelliği bu değil. Bir de şehir manzarası var. Girne’yi tepeden görmek istersen buraya mutlaka uğramanı öneriyoruz. Ayrıca Bellapais Manastırı’nın sesi muhteşem yansıtan eski yemekhanesinde çeşitli konserler düzenleniyor. Seyahatini planlarken buradaki etkinlikleri de kontrol edebilirsin. 

Gün içerisinde vaktin olursa Mavi Köşk’e de mutlaka uğramanı öneriyoruz. Mavi Köşk, İtalyan asıllı silah kaçakçısı Pavlides’in yaşadığı yer. Hem tarihi hem de mimari olarak etkileyici olan bu durak rivayetlerle dolu hikayelere sahip. İçerisi 20 kişilik gruplarla ziyaret ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin himayesinde olduğu için bir askerin refakati ve rehberliğinde içeriyi gezip köşk ve Pavlides’le ilgili bilgiler alıyorsun. Seyahatini ilginç kılacak bir nokta diyebiliriz. Aracın yoksa Girne’den dolmuşa binip Çamlıbel Köyü’ndeki bu ilginç durağa ulaşabilirsin. 

1. Gün Akşam: Deniz Ürünlerinin Tadını Çıkar

Kuzey Kıbrıs’ın restoranları çok cömert. Sofralardaki yemeklerin arasında boşluk yok. Deniz ürünleri ise buranın başrolünde yer alıyor. Ahtapot, kalamar, karides, istiridye… Aklına hangi deniz ürünü gelirse burada bulabilirsin. Dilersen mezelerin de tadını çıkarabilirsin. Elbette hepsini yavaş yavaş tüketmen gerekiyor. Bu keyifli atmosferi, lezzetli deniz ürünleri ve muhteşem bir Akdeniz manzarası ile taçlandır gitsin.

Şimdi, sıra geldi son 24 saati değerlendirmeye. 

2. Gün Sabah: Plaj Keyfi ile Başla

Girne’de ikinci günün sabahını denizle açmak şart. Deniz burada sabah saatlerinde daha sakin, su cam gibi. Aşağıya senin için birkaç plaj alternatifi bırakıyoruz, kendine uygun olanı seçip tadını çıkarabilirsin: 

• Escape Beach: Temiz, düzenli, beach club havasında. Müzik eşlik ediyor, gençler ve hareket sevenler için ideal.
• Kervansaray Halk Plajı: Daha sakin, yerel ailelerin tercih ettiği ve giriş ücreti uygun bir alternatif.
• Alagadi Turtle Beach: Girne merkeze 15 km uzaklıkta bulunan bu plaj; kaplumbağaların yumurtalarını bıraktığı uzun, geniş ve masmavi denize sahip bir yer. Doğal bir durak ararsan burası uygun.

2. Gün Öğlen & Akşamüstü: St. Hilarion Kalesi’ni Gez

Girne’nin en güzel manzarasını arama yarışması yapılsa St. Hilarion Kalesi etkileyici adaylardan biri olurdu. Beşparmak Dağları üzerinde bulunan kaleden Kuzey Kıbrıs ve Akdeniz manzarası tek bir noktadan görülüyor. Yani Girne’ye gelmişken St. Hilarion’a mutlaka uğramanı öneriyoruz. Ortamlarda anlatabileceğin bir bilgi verelim: Efsaneye göre burası Walt Disney’in Uyuyan Güzel çizgi filminin kalesine ilham vermiş. 

Kale dönüşü Zeytinlik Köyü’ne mutlaka uğramanı öneriyoruz. Taş evler, begonviller, küçük sanat galerileri ve kafelerle dolu bu köye bayılacaksın. 

2. Gün Akşam: Veda Vakti

48 saatin sonuna gelirken vedayı da aceleye getirme. Limanda bir kez daha yürü, deniz kokusunu içine çek. İstersen son bir akşam yemeğiyle Girne’yi uğurlayabilirsin, ama valizini toplamadan önce alışveriş molası şart.

• Mr. Pound: Kuzey Kıbrıs’ın meşhur “her şey var” dükkanı. Hediyelikler, mutfak gereçleri, atıştırmalıklar… Üstelik fiyatlar genelde Türkiye’den daha uygun.
• Ertan Market: Marketten çok küçük bir keşif alanı. Türkiye’de zor bulacağın ithal ürünler, ilginç soslar, atıştırmalıklar burada karşına çıkabilir.

Kısacası Girne’den sadece fotoğraf değil, valizde “Bunları nereden aldın?” dedirtecek şeylerle dönebilirsin. Hem tatil hatırası olur hem de dönüşte biraz Kuzey Kıbrıs havası evine taşınır.

Bu öneri ile beraber yazımızın sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsan “Lefkoşa’da Gezilecek Yerler | Lefkoşa’da Nereye Gidilir?” başlıklı yazımıza göz atabilirsin.