Bilbao'ya gitmeden önce bilmen gerekenler

Bilbao’ya Gitmeden Önce Bilmen Gereken 10 Şey 

İspanya denince aklına Barcelona ve Madrid geliyorsa yönünü biraz kuzeye yani Bilbao’ya çevirmeni öneriyoruz. Teknik olarak İspanya’da, ancak tarz olarak Bask Bölgesi’nin ruhunu taşıyor. Yağmuruyla sakin, yemeğiyle iddialı, sanatı ve mimarisiyle biraz asi. Gidince anlayacaksın, burası “farklı bir İspanya” vadediyor.  

Bilbao, popüler futbol takımından daha fazlası. Üstelik ülkemizde senelerdir popüler olan San Sebastian’a da komşu. Bilbao seyahati planlamadan önce bilmen gereken şeyler olduğunu düşündük ve senin için geniş bir Bilbao gezi rehberi tadında bilgi sağanağı hazırladık.

Hadi gel, önce bu güzel durağın konumuna bakalım. 

1. Bilbao Nerede?

Bilbao Nerede?

İspanya haritası

Bilbao; İspanya’nın kuzeyinde, Bask Bölgesi’nin (País Vasco) en büyük şehri. Kuzeyde Biskay Körfezi’ne (Cantabria Denizi) açılan bir vadinin içinde yer alıyor. Yani şehir hem deniz kıyısına hem de yeşil dağlara yakın, bu yüzden hava da sık sık değişiyor. Madrid’e yaklaşık 400 km, Barselona’ya ise 600 km uzaklıkta olan Bilbao; Fransa sınırına ise yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta, yani arabayla 2 saatlik bir mesafede bulunuyor. 

2. Bilbao’ya Nasıl Gidilir?

Bilbao'ya nasıl gidliir

uçak içi

Ucuz uçak biletinle  Bilbao’ya Türkiye’den direkt olarak uçabilirsin. Havalimanı, şehir merkezine sadece 12 kilometre uzaklıkta. Otobüsle (A3247 numaralı hat) 25 dakikada merkezde oluyorsun. Taksi istersen ortalama 25-30 euro civarında (2025).

Bilbao küçük ama ulaşımı kolay bir şehir. Metro, tramvay ve otobüs ağları çok iyi çalışıyor. Kent Kart, İstanbul Kart gibi onlarda da tüm toplu taşımada geçerli Barik Card var. Gittiğinde bu kartı temin edebilirsin. 

3. Bilbao’ya Ne Zaman Gidilir? 

Bilbao'ya ne zaman gidilir?

Plaza Federico Moyua

Bilbao, tipik bir okyanus iklimine sahip. Yazları ılık, kışları yağmurlu geçiyor. En keyifli zaman ise mayıs ve ekim arası. Hava açık, gündüzler uzun, festival sezonu da canlı. Özellikle kışın gidiyorsan yanında mutlaka bir yağmurluk bulunsun.

4. Giderken Şemsiyeni Yağmurluğunu Unutma

Bilbao'da yağmur

Bilbao’da sabah güneşle uyanırsın, öğlen yağmur bastırır, akşam gökkuşağı çıkar. Şehirde mevsimler birbiriyle sürekli yer değiştirir. Yanına hem tişört hem ceket al. Belki bir şemsiye de alabilirsin, ama sakın üşengeçlik edip tek kat çıkma. Çünkü Bilbao’da hava biraz dengesiz olabilir. 

5. Burada Tapas Yok, Pintxos Var

Bilbao'da yemek

Pintxos çeşitleri

Burası Bask Bölgesi. Burada İspanya’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi tapas değil, pintxos yenir. Küçük ekmeklerin üstüne dizilmiş farklı ürünler. Her biri minik bir tablo gibi diyebiliriz. Deniz mahsulü, peynir, jambon ve karamelize soğan aynı tabakta yer alabiliyor. 

Pintxos’lar genelde bar tezgahında açıkta durur, sen seçersin, sonra garson kürdan sayısıyla hesabı çıkarır. Bunu ana yemek gibi değil de aperitif gibi düşün, yani aç gitme deriz. Ayrıca en iyi pintxoslar Calle Ledesma ve Plaza Nueva çevresinde, bilgin olsun. 

6. Guggenheim Sadece Bir Müze Değil, Bir Deneyim

Frank Gehry’nin tasarladığı Guggenheim Müzesi, Bilbao’nun kaderini değiştiren bir durak. Eskiden sanayi şehri olan Bilbao, bu metalik dev sayesinde Avrupa’nın sanat merkezine dönüşmüş. Gördüğünde hayli etkileneceğini söyleyebiliriz.

Müzenin içindeki sergiler sık sık değişiyor, ama Andy Warhol’dan Jeff Koons’a kadar modern sanatın devlerini burada bulabilirsin. 

Müzenin önündeki dev örümcek Maman ise şehrin ikonik heykeli. Bu konuda bir bilgi sıkıştıralım: Heykeltıraş Louise Bourgeois’in Maman’ı sadece Bilbao’da değil; Londra, Tokyo, Doha, Saint Petersburg, Ottawa gibi dünyanın dört bir yanında farklı şehirlerdeki müzelerde de sergileniyor. Örümcek figürü korkutucu gibi görünse de aslında sanatçının annesine bir övgü. Bourgeois, örümceği “sabırlı, koruyucu ve ağ kuran bir figür” olarak annesinin metaforu şeklinde tasarlamış.

7. Casco Viejo’da Zaman Yolculuğu Yap

Casco Viejo

Casco Viejo

Bilbao’nun eski şehir tarafı Casco Viejo; dar sokaklar, butik dükkanlar ve eski taş binalarla süslü bir yer. Buraya geldiğinde 700 yıl öncesiyle bugün arasında bir köprü kurulduğunu göreceksin. Hayli canlı olan durakta gün içinde vintage mağazalarını gezip akşam üstü pintxos yiyerek vakit geçirebilirsin. Bu bölgede yer alan La Ribera Market’e mutlaka uğra. Hem Avrupa’nın en büyük kapalı pazarı hem de pintxos barlarla dolu. Bilbao’nun yerlileri de çoğunlukla burada vakit geçiriyor. Yani yerel bir öneri diyebiliriz. 

8. Havalı Metro İstasyonları Görebilirsin

Bilbao’nun metrosu İngiliz mimar Norman Foster tarafından tasarlanmış. Metro istasyonları hayli devasa, tavanlar kavisli ve içerisi aydınlık. Şehirde metronun giriş yerlerine “Fosteritos” deniyor; cam kubbeli, zarif ve tam Instagram’lık. Metroya inince kendini bir bilim kurgu filminde gibi hissedebilirsin. Yani metro sadece ulaşımı değil, estetik bir deneyimi sağlıyor diyebiliriz.

9. Bask Mutfağının Kalorilerine Hazır Ol

Geleneksel Bilbao yemeği

Bacalao al pil-pil yemeği

Bilbao mutfağı, “lezzetli ama masum değil” kategorisinde. Deniz ürünleri, taze ekmek, bol soslu yemekler… En ünlü yemeklerden Bacalao al pil-pil (sarımsaklı morina balığı) ile başla. Belki Txangurro (yengeç dolması) da deneyebilirsin. Sonra tatlı olarak Goxua (kremalı ve karamelli bir tatlı) dene. Restoranların çoğu pazar akşamı kapalı oluyor, buna göre planmanı yapabilirsin.

10. Futbol Burada Kültür Meselesi

Athletic Bilbao, sadece bir futbol takımı değil; şehir kimliğinin özü. Takım yalnızca Bask kökenli oyunculardan oluşuyor. Bu yüzden kazandıkları her maç bir şehirde bayram gibi kutlanıyor. Maç günlerinde kırmızı-beyaz formalar, şarkılar, bayraklar her köşe başında. Futbol sevmiyorsan bile o enerjinin içine karış, pişman olmazsın.

Bu öneri ile yazımızın sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsan “Film Gibi Bir Seyahat: Kuzey İspanya’da Görülmesi Gereken Yerler” başlıklı yazımıza geçebilirsin.

Sen Yeter Ki Uçmak İste! Seyahatini baştan sona planlamak için ihtiyacın olan her şey bende! Öneriler bende... Fikirler bende... Uçak bileti bende...

Leave a Reply