Tek Kuruş Harcamadan Gez: Londra’da Ücretsiz Olarak Yapabileceğin Şeyler

İngiltere’nin başkenti Londra, büyüleyici bir şehir. Sütlü çayı, kraliyet ailesi, yağmurlu havası ve çok daha fazlasıyla çekici bir yer olduğunu söyleyebiliriz. Tabii cüzdanına sıkı sıkıya sarılman gereken bir yer olduğu gerçeğini de saklayacak halimiz yok. Ancak kur farkı, pahalılık canını sıkmasın. Gezgin, seyahat etmek için her zaman bir yol bulur.  Peki, dünyanın en pahalı şehirlerinden birini ücretsiz olarak gezebileceğini biliyor muydun?

Londra cep yakan bir şehir, kabul ediyoruz. Ancak “Londra’da para harcamadan gezmek mümkündür” diyoruz. Yapman gereken şey, önce Londra ucuz uçak bileti bulmak. Bunun için nereyi ziyaret etmen gerektiğini zaten biliyorsun.

Londra’da ücretsiz olarak yapabileceğin şeyleri anlatmak bizden, gezmesi de senden olsun. Tabii yurt dışına çıkmadan önce ülkelerin güncel vize şartlarını web sitemizden incelemeyi unutma.

Bu hatırlatmayı da yaptığımıza göre Londra’da tek kuruş harcamadan gezebileceğin durakları anlatmaya başlayabiliriz.

Ücretsiz Şehir Turlarına Katıl

Uçak bileti fiyatları araştırıldı, biletler alındı, Londra’ya uçuldu. Şimdi, sıra şehri keşfetmekte. Cüzdanın olduğu yerde kalsın. Şehir turu için hiçbir ücret ödemene gerek yok. Freetour web sitesi üzerinden Londra’da gerçekleştirilen birçok ücretsiz tur olduğunu göreceksin. Eğer Harry Potter fanıysan güzel bir haberimiz var. Londra’nın sokaklarının haricinde Harry Potter’ın dünyası için de bir ücretsiz tur düzenleniyor! Bu turda JK Rowling’in eski ofisinin olduğu sokağı, Diagon Yolu’na ilham veren caddeyi görüp Harry Potter’ın Londra’sını ilginç hikayelerle keşfedebilirsin.  

Hiçbir Ücret Ödemeden Muhteşem Müzeleri Gez! 

Londra için müzeler ve galerilerle dolu bir kültür sanat merkezi diyebiliriz. O halde Londra’ya gidip bu güzelliklerden faydalanmamak olmaz. Bu noktada güzel bir haber verelim: Şehir merkezinde bulunan neredeyse 30 müzeyi ücretsiz olarak gezebilirsin! İçlerinden birkaç tanesini biz sana anlatalım. İşte, Londra’da ücretsiz gezebileceğin müzeler:

British Museum

Dünyanın ilk ulusal halk müzesi olan British Museum, 1753’te kurulmuş. Dünyanın her yanından, farklı çağlarda yapılmış eserleri burada bulabilirsin. Bu müzeye giriş ücretsiz. Ancak British Museum web sitesi üzerinden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. İsteyenler bilet sayfasından bağış da yapabiliyor. Müze öyle büyük ki tamamını dolaşmak için 2-3 güne ihtiyaç var. 

Doğal Tarih Müzesi 

Londra’nın en görkemli müzelerinden biri de National History Museum yani Doğal Tarih Müzesi. Müzeye girdiğinde devasa bir mavi balina iskeleti seni karşılayacak. Bu görkemli karşılamadan sonra dünyanın oluşumundan Güneş sistemine doğru uzun bir yolculuğa çıkacaksın. Gezegenini keşfetmek için muhteşem bir fırsat! 

Müze beş farklı bölüme ayrılıyor. Mavi alan, büyük memelilerden dinozorlara kadar olan yaşam çeşitliliğini, kırmızı bölge ise Dünya’nın oluşumuna etki eden olayları gösteriyor. Yeşil bölge Dünya’nın evrimini, turuncu bölge de müzede çalışan bilim adamlarını ve Yaban Hayatı Bahçesi’ni gösteriyor.

Müzeyi ücretsiz olarak ziyaret edebilmek  için National History Museum web sitesi üzerinden rezervasyon yaptırman yeterli.

Victoria & Albert Müzesi 

Victoria & Albert Müzesi, binlerce yıllık sanat eserlerine ev sahipliği yapan Londra’daki en güzel müzelerden biri. Müze binası Viktorya Dönemi mimarisine uygun olarak inşa edilmiş. Müzenin ismi ise Kraliçe Victoria ve Prens Albert’tan geliyor.

Müzede sanat, tasarım, moda ve mücevher alanlarında muhteşem eserler yer alıyor. Aynı zamanda müzenin Orta Çağ ve Rönesans galerilerinde görme engelliler için bir dokunmatik tur düzenleniyor. Hem dokunmatik tur hem de müzeye yapılan diğer ziyaretler ücretsiz. Daha detaylı bilgi almak için V&A web sitesini ziyaret edebilirsin. 

National Gallery 

National Gallery dünyanın en büyük resim koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor. Farklı zaman dilimlerinde yaşamış Leonardo da Vinci, Michelangelo, Raphael, Monet, Renoir ve Van Gogh gibi ünlü ressamların eserlerini görme şansını elde edebileceğin nadide yerlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. “Resimle ve sanatla aram iyi, tabloları detay detay saatlerce izlerim!” diyorsan buradan çok etkileneceksin.

Bu sanat dolu mekanı cuma hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsin. Cuma günleri ise müzeyi 21.00’e kadar dolaşabilirsin. Gitmeden önce keşif yapabilmek için de sanal tur yapabilirsin. National Gallery web sitesi üzerinden gitmeden önce rezervasyon yaptırabilirsin.

Kraliyet Opera Binası’nda Ücretsiz Resitallere Katıl 

Kraliyet Opera Binası’nda her pazartesi 13.00’te ücretsiz konserler düzenleniyor. Hem opera binasını görmek hem de Londra’nın kültürünü hissedebileceğin bir aktiviteye katılmak oldukça keyifli görünüyor. Biletler sabah 11.00’e kadar gişeden dağıtıldığı için elini çabuk tutmak burada önemli nokta. Londra’da bir öğlen konserine katılmak istersen Kraliyet Opera Binasını ziyaret etmeni tavsiye ederiz.

Greenwich Park’ta Piknik Yap 

Şehirden biraz uzaklaşmak istiyorsan Thames Nehri’nin kenarında yürüdükten sonra Greenwich Park’a geçip piknik yapmaya ne dersin? Parkta çiçek bahçeleri, kraliyet gözlemevi, geyik parkı, tenis kortu gibi pek çok farklı alan da mevcut. Güzel bir Londra manzarasına sahip olan parkta keyifli vakit geçirebilirsin. 

Hyde Park’taki Etkinliklere Göz At 

Serpentine Gölü’nün kıyısında bulunan Hyde Park, Londra’nın tam kalbinde yer alıyor. Düzenli olarak etkinliklerin yapıldığı bu yemyeşil parkta vakit geçirmeye ne dersin? 350 dönümlük bir yer kaplayan kraliyet parkında ister koşup temiz havanın keyfini çıkar, ister Serpentine Gölü manzarasında çayını iç; keyif senin!  

Hampstead Heath Park: Hem Şehirde Hem Şehirden Uzakta 

Hampstead Heath, şehrin muhteşem manzarasını izleyebileceğin en güzel duraklardan biri. Parlamento Tepesi’nde bir mola verip bu manzaranın tadını çıkarabilirsin. Üstelik burada hem yüzme havuzları hem de hayvanat bahçeleri bulunuyor. Ancak yüzme havuzu ücretli. Dilersen web sitesi üzerinden inceleyebilirsin.

Covent Garden: Londra’nın Eğlenceli Yüzü 

Londra’nın popüler turistik mekanlarından biri olan Covent Garden, daha öncesinde meydanında sebze-meyve pazarına ev sahipliği yapmış. Şu an ise restoranlar, dükkanlar, sokak sanatçıları ile insanların keyifli vakit geçirdiği hayli eğlenceli bir durak haline gelmiş. Ayrıca burada yerel tiyatrolar da mevcut.

Columbia Road: Yerlisi Gibi Gez

Columbia Road, dünyanın en ünlü çiçek pazarlarından biri. Her pazar sabah 08.00’de açılıp 15:00’e kadar rengarenk çiçeklerin satıldığı bir yer. Özellikle yerel halkın sıkça geldiği noktalardan biri. Çiçeklerin dışında antika eserleri ve eski plakları da burada bulabilirsin. Erken saatler ise mis gibi kokan çiçeklerin arasında biraz vakit geçirip yerel halka karışmanın en uygun zamanı.

Neals Yard’da Instagram’lık Fotoğraflar Çek 

Keyifli bir avlu, şirin kafeler, şık restoranlar ve gezebileceğin dükkanlar… Columbia Road’dan beş dakika uzaklıkta bulunan bu renkli yere mutlaka gelip Instagram’ını şenlendirecek fotoğraflar çekmelisin. Londra’nın griliğini bir çırpıda silip atan bu durak, bölgenin gizli güzelliklerinden biri. 

Bu öneri ile yazımızın sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsan Barselona’da Ücretsiz Olarak Yapabileceğin Şeyler yazımıza geçebilirsin.