Ucuz uçak bileti aldıktan sonra yolculuk bitmiyor. Avrupa seyahatin boyunca şehirden şehre geçme gibi planın varsa, yolun daha uzun. Karşına birçok ulaşım alternatifi çıkacak. Fakat biz deriz ki trenleri kullan. Mükemmel tren yollarından geçip, kentlerin en ünlü tren istasyonlarıyla tanış. Unutma mükemmel bir yolculuk, harika bir seyahatin habercisidir. İşte, sana her ikisini birden yaşayabilecek Avrupa’nın en iyi tren istasyonları.
Atocha, Madrid
Atocha, Madrid’in en büyük tren istasyonu. Atocha – Aranjuez arasındaki ilk demiryolu hattı olan bu istasyon, 1851 yılında açıldı. Aynı zamanda burası, Cordoba, Toledo, Barselona ve Sevilla yönüne giden hızlı trenlerin hareket noktası. Bu fonksiyonları sana İspanya turunda çok yardımcı olacak. Ulaşım için akıllı bir seçenek olmasının yanında, tropik bahçeyi andıran muhteşem görüntüsü de seni kendine hayran bırakacak. Dönemin mimari yansımalarının yanında yemyeşil olan Madrid Atocha, muhteşem bahçe konseptiyle öne çıkıyor. Ağaçların altındaki banklar ve bahçelerin yanına dizilmiş kafeler ise bir şehir parkını aratmıyor.
Haydarpaşa, İstanbul
“Senin yeneceğim İstanbul!” repliği ile özdeşleşen muhteşem bir yapı Haydarpaşa Garı. Şehirlerarası tren garı olan Haydarpaşa, Kadıköy’de denize nazır manzarası ve farklı mimarisiyle dikkat çekiyor. Evet, Haydarpaşa’nın manzarası harika fakat o da Kadıköy manzarasına varlığı ile anlam katıyor. Bulunduğu bölgede yaptığı bu anlaşmada 1908 yılından beri kendine hayran bırakan Haydarpaşa’yı mutlaka görmelisin.
Pancras, Londra
Neo gotik mimarisiyle bir saray değeri taşıyan ve Londra’ya görkem katan Pancras, 1868’de tamamlandı. 2007’de genişletme çalışmalarına tam 800 milyon euro harcanan bu istasyonun tanıtımı da çok şaşaalıydı. İçinde dev heykellerin bulunduğu istasyonda, kafeler ve alışveriş merkezleri de bulunuyor. Bu yüzden burası bir istasyondan çok yaşam alanı olarak tanımlanıyor.
Milano Centrale, Milan
Milano Merkez Tren İstasyonu, Avrupa’nın başta gelen tren istasyonlarından biri. 1864 yılında, Sempione Tüneli’nin açılmasıyla artan yolcu sayısını şehir trafiğini kaldıramadı. Milano Centrale, 1931 yılında yapıldı. Fakat yaşanan ekonomik kriz bu istasyonun yapılış aşamasını karanlık bir hale getirdi. Yine de bu karmaşa, mükemmel bir mimari eserin ortaya çıkmasını engellemedi. 2006 yılında restorasyon çalışmalarına tam 100 milyon euro harcandı. Milano Centrale, kusursuz duvar işlemeleri, yüksek cam tavanları ve tarihi atmosferi ile kesinlikle bir müzeden farksız.