Avrupa’nın En Gizemli Yerleri: İlginç Hikayeli Rotalar

Gezginler seyahat rotalarını nelere göre belirler? Bazen “hangi mevsimde neresi güzel olur?” sorusu tartışılır, bazen tarihi yerleri gezme niyetiyle yola çıkılır, bazen de güzel lezzetlerin peşinden diyar diyar dolaşılır. Peki, farklı maceralar için hikayelerin peşine düşmek kulağa nasıl geliyor?

Dünyada sırrına erilmemiş, tüyler ürperten ya da görünüşüyle bizi kendine çeken birçok yer mevcut. Elbette böyle yerlerin kulaktan kulağa yayılan hikayeleri de var. Yeni maceralar arayan ve farklı rotalara yelken açmak isteyen gezgin, bu önerilerimiz senin için. 

Sen de yeni ve benzersiz bir deneyim arıyorsan bu sefer rotamızı gizemli ve ilginç hikayeli duraklara çeviriyoruz. Avrupa’daki ilginç yerlere doğru yola çıkmadan önce ülkelerin güncel Covid-19 kurallarını ve vize şartlarını web sitemizden incelemeyi unutma.

Bu hatırlatmayı da yaptığımıza göre haydi seyahat önerilerimize başlayalım.

Bran Şatosu: Drakula’nın Korku Yuvası 

Bran Şatosu Romanya‘nın Braşov kenti yakınlarında yer alıyor. Tahminlere göre kütüphanede okumalar yapan İrlandalı yazar Bram Stoker, bir vampir karakteri yaratmak isterken Vlad Tepeş’ten, daha çok bilinen adıyla Kazıklı Voyvoda’dan etkileniyor. 

Transilvanyalı Kont Drakula karakterine ilham veren Voyvoda’nın birkaç kez konakladığı bu şatoyu da korku dolu hikayelerinin baş mekanı yapıyor. Stoker’in romanının Bran Şatosu’nun popülaritesi üzerinde emeği hayli fazla. Gotik mimariye sahip bu görkemli şato, 1212 yılında inşa edilmiş ve hala sapasağlam ayakta duruyor. Kale çok fazla el değiştirip müze haline gelmiş. Son olarak da asıl sahiplerine, Prenses llenaa’nın oğlu ve mirasçısı Dominic von Habsburg’a geri verilmiş.

Vampir hikayelerini seviyorsan ve Drakula’nın şatosunu merak ediyorsan korku dolu hikayeleri cebine koyup sisli bir günde Bran Şatosu’nu ziyaret etmelisin. Güzel ve bir o kadar da ilginç bir anı olacak!

Bükreş Uçak Bileti Ara

Hoia-Baciu Ormanı: Ağaçlar ve Paranormal Hikayeler

Hoia-Baciu Ormanı, Transilvanya’da 250 hektarlık bir alanda bulunuyor. İsmini ise iki yüz koyunluk sürüyle ormanın içinde kaybolan bir çobandan alıyor. Bu yüzden ve kaybolan diğer insanlar sebebiyle “Transilvanya’nın Bermuda şeytan üçgeni” olarak bahsediliyor.

Her zaman adından paranormal hikayelerle bahsettiren ormanda hayaletler, periler ve UFO’larla ilgili çeşitli hikayeler duyabilirsin. Bir sürü ilginç şekilli ağacın bulunduğu ormanın tam ortasında büyük bir boşluk bulunuyor. Öyle ki insanlar buraya UFO’ların iniş yaptığını iddia ediyor. Ürkütücü ağaçlar ve sisli havayla birlikte kendini bir korku filminin içerisinde hissetmen an meselesi. İçeride kaybolan ve hayaletlerinin hala ormanda dolaştığına inanılan insanlar da var.

Dünyanın en gizemli ormanlarından biri olan Hoia-Baciu, Transilvanya’nın görülmeye değer yerleri arasında. Bu bölgeye ulaşmanın en kolay yolu ise Bükreş‘e ve buradan aktarma yapmak.

Blue Grotto: Mavi Büyüye Yolculuk

İtalya‘nın Capri adasının kuzeybatısında yer alan Blue Grotto dünyanın en ilginç yerlerinden. Bir deniz mağarası olan Blue Grotto’nun masmavi bir atmosferi var. Bunun sebebi ise mağaranın içerisine gelen ışığın suda kırılıp mavi yansımalara dönüşmesi. 

Roma İmparatoru Tiberius’un burayı hem tapınak hem de yüzmek için kullandığı söyleniyor. İçerisindeki koridorlardan da sarayına gittiği anlatılıyor. Sonraki dönemlerde korku hikayelerine konu olmuş mağaranın içerisinde kötü ruhların ve şeytanların yaşadığından bahsediliyor. 1800’lü yıllarda tekrar keşfedilen mağaranın güzelliği dillere destan. 

Capri adasından tekneye binip 125 metre uzunluğundaki bu kendine has gizemli mağarayı ziyaret etmek mümkün. Bu doğal güzelliği korumak için de içinde yüzmek yasaklanmış. Kötü ruhlar mağaranın içerisinde mi bilinmez, ancak atmosferinin büyüleyici olduğu kesin. 

Başka hiçbir yerde göremeyeceğin atmosfere sahip bölgeye ulaşmanın en kolay yolu ise Napoli’ye uçmak ve buradan aktarma yapmak.

Napoli Uçak Bileti Ara

Rakotz (Şeytan) Köprüsü: Doğayla Bütünleşmiş Mimari Güzellik

Almanya’nın Saksonya eyaletinde bulunan Kromlauer Parkı’ndaki Rakotz Köprüsü, diğer adıyla Şeytan Köprüsü, Rakotz Gölü üzerinde yer alıyor. Gotik bir mimariye sahip köprünün iki ucunda sivri uçlu kayadan kuleler bulunuyor. 

Göle yansımasıyla birlikte tam bir çember görüntüsü veren köprüye Şeytan Köprüsü denmesinin altında yatan sebep ise insanların böyle bir görüntüyü ancak bir şeytanın verebileceğine olan inançları. Oysa Almanların köprüsü mimari deha ve müthiş matematikle ortaya çıkmış. 

Çeşitli hikayelere konu olan dünyaca ünlü bu eşsiz mimari eser Almanya’da bulunuyor, ancak Çek Cumhuriyeti sınırlarına daha yakın. Bu yüzden buraya ulaşmanın en kolay yolu Prag‘a uçmak ve buradan aktarma yapmak. 

Prag Uçak Bileti Ara

Hem Trajik Hem Radyoaktif: Pripyat’ta Yakın Tarihi Gözlemek

Pripyat, Ukrayna‘nın başkenti Kyiv’e bağlı bir yerleşim yeriydi. “Yeriydi” diyoruz, çünkü artık yakın tarihi izleyebileceğimiz bir kalıntıdan ibaret. Çernobil Nükleer Santrali’nde çalışanlar için kurulmuş olan şehir; düzenli geniş caddeler ile Sovyetler Birliği dönemine uygun mimari yapılardan oluşuyor. Başlarda sadece çalışanlar yaşarken modern görüntüsü sebebiyle kentin nüfusu yıllar içinde artmış.

1986 yılında Çernobil’de meydana gelen nükleer patlamayla oluşan sızıntıdan sonra şehir güvenlik sebebiyle boşaltılmış. Sonrasında sadece o bölgeyi değil, Balkanları ve Karadenizi saracak zararlara ve hastalıklara yol açmış.

İnsanlar eşyalarını bile alamadan şehri terk etmek zorunda kaldıkları için şehirde her şey bırakıldığı gibi. Yanmış yıkılmış hayalete dönüşmüş şehir, 2011 yılından bu yana da ziyarete açık. Bu bölgeye terk edilmiş binalar, caddeler ve lunaparklar ev sahipliği yapıyor. Eski bir felakete yakından bakmak ve yakın tarihi arşivlemek isteyen ziyaretçilerini bekliyor. 

Bu bölgede el ve yüz harici bölgelerin açık olduğu kıyafetler giymek güvenlik gereği yasak. Her ne kadar üzerinden zaman geçmiş olsa da bölgede hala radyasyon bulunuyor. Gitmeyi düşünüyorsan güvenlik önlemlerini almayı ihmal etme.

Bu bölgeye ulaşmanın en kolay yolu ise Kyiv’e uçmak.

Kyiv Uçak Bileti Ara

Bu öneri ile yazımızın sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsan Gezmeden Önce Ne Okumalı?: Şehirleri Anlatan Kitaplar yazımıza geçebilirsin.