İçindekiler
Karadeniz, gürül gürül akan dereleri, yaylaları, kamp alanları ile “Dünyada bulunan cennet” tanımının karşılığıdır. Fakat Karadeniz’i doğası ile sınırlandırmamız mümkün değil. Çünkü bu coğrafya aslında içinde geniş bir tarihi, muhteşem yapıları ve kültürü de içinde bulunduruyor. Hal böyle olunca bize de ucuz uçak biletlerini ayarlayıp, bu eşsiz coğrafyanın arka planda kalmış özelliklerini keşfetmek kalıyor.
Sümela Manastırı, Trabzon
Belki de Trabzon denince akla gelen ilk şey, Sümela Manastırıdır. Karadeniz’in en güçlü tarihi yapısı olan bu manastırın bu kadar ünlü olmasının sebebi sadece tarihi değil, Karadağ’ın eteklerinde sarp bir kayaya kurulu ihtişamlı görüntüsü de etkilidir. MS 365-395 tarihleri arasında inşa edildiği düşünülen kilise, vadiden 300 metre yükseklikte bulunuyor. Uzun merdivenlere tırmanılarak ulaşılan manastırın içinde dolaplar, hücreler, ocaklar, muhafız odaları bulunur. Bu yapılarda Türk mimarisi esintilerini görmek de mümkün. Fresklerle kaplı olan bu yapı; gizemi, güçlü duruşu ve muhteşem atmosferi ile daha birçok ziyaretçiyi büyüleyecek gibi görünüyor.
Ayasofya Müzesi, Trabzon
İstanbul’un Latinler tarafından işgal edilmesiyle, İstanbul’dan kaçarak Trabzon İmparatorluğu’nu kuran Kral I.Manuel (1250-1260 yılları arasında) tarafından yaptırılan manastır, günümüzde muhteşem bir müze olarak karşımıza çıkıyor. Aslında bu müze, yıllar boyunca farklı amaçlarla kullanılmış. Fatih Sultan Mehmet 1461 yılında Trabzon’u fethetmiş ve burası cami olmuş. I. Dünya Savaşı yıllarında sırası ile depo, hastane daha sonraları yine cami olarak kullanılmış. En sonunda sağlam bir restore ile burası bir müzeye dönüştürülmüş. Kusursuz mimarisi, Adem ile Havva’nın yaratılış hikayesini anlatan kabartma frizleri, İslam ve Hristiyanlık mimarisinin kalıntıları burayı büyülü bir tarih filmine dönüştürüyor.
Atatürk Köşkü, Trabzon
Soğuksu sırtlarında, çam ormanları içinde yer alan Rönesans ve Bizans mimarisinin öne çıktığı bu bina, önceleri bir yazlıkmış. Daha sonra müzeye dönüştürülen bu bina, Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon ziyareti esnasında hayranlığını kazanmayı başarmış. Bunun üzerine Atatürk’e armağan edilen bu bina, uzun yıllar özel bir köşk olarak kalmış. Taş işçiliğinin en iyi örneklerinden olan köşk, 1937’de tekrar müzeye dönüştürülmüş. 19-20. yy’a ait mobilyalar, porselenler, halılar ile Atatürk’e ait tablolardan oluşan Etnografik nitelikli 344 adet eser barındıran bu köşk, mutlaka ziyaret edilmeli.
Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Samsun
Samsun’un tarih boyunca yaşadığı tüm deneyimleri bünyesinde bulunduran Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Samsun ziyaretlerinin vazgeçilmez rotalarından. Amisos antik Kenti’ne yapılan kazı çalışmalarında bulunmuş bu eserler, müzenin büyük bir bölümünü kaplar. Aminos hazineleri ile renklenen müze, Helenistik döneminin sanat ve işçilik kabiliyetlerini sergiler. Aminos hazinelerinde yer alan altın takıların sergilendiği müzede, ayrıca Klasik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait sikkeler ve Kalkolitik, İlk Tunç, Hitit dönemi silahları da bulunuyor.
Amisos Tepesi, Samsun
Defineciler tarafından keşfedilen ve devlet tarafından el konulduktan sonra yapılan kazılarda birçok arkeolojik eser çıkartılan bu tepede, Helenistik dönemine ait Tümülüsler ve mezar odaları bulunuyor. Teleferik ile de ulaşılabilir olan tepe, ziyaretçilerine sunduğu müthiş manzara ve lezzetli kahvecileriyle biliniyor.
Kastamonu Kalesi, Kastamonu
Kastamonu’nun simgesi haline gelen Kastamonu kalesi, kente tepeden bakan en güçlü tarihi şahittir. 12. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilen bu kale, tam 112 metre yüksekliğinde. Dehlizleri, merdivenleri ve kulesi ile gizemli bir atmosfere sahip olan kale, ışıklandırma çalışmaları ile kente yüzyıllardır farklı bir renk katıyor.
Yason Kilisesi, Ordu
Yason Burnu üzerinde bulunan bu Rum kilisesi, Karadeniz Bölgesi’nde deniz kenarında olan tek kilise. Muhteşem bir manzaraya sahip olan kilise, doğal güzelliğini bozmaması ile öne çıkar.1868 yılında inşa edilen bu kilise, mübadele döneminde cemaatsiz kalmış ve harabeye dönüşmüş. Sıkı bir restorasyonile eski haline dönüştürülen bu müze, Ordu’nun en fazla ilgi gören yapıları arasında bulunuyor.