Seyahat Trendleri
Seyahat Tutkunları
2024 Trendlerini Anlatıyor
Dijital bir çağda yaşıyoruz ve bu çağda seyahat sadece deniz kenarına gidip güneşlenmek ya da bir otelin içinde vakit geçirmek anlamına gelmiyor. Artık gezgin olmak, deneyimleyerek gezmeyi ve farklı hikayeler peşinden gitmeyi gerektiriyor.
Biz de ülkemizin gezmeyi ve paylaşmayı tutku haline getiren isimlerine, “Bir yere seyahat ederken dikkat ettikleri öncelikler neler?”, “2024 yılında seyahatlerin konseptleri ne olacak?” ve “2024 içerisinde turizm sektöründe en çok konuşulacak konu başlıkları neler olacak?” gibi sorular sorduk ve 2024 seyahat trendleri ile ilgili fikirlerini alarak bir dosya hazırladık.
Seyahat alışkanlıkları bir süredir dönemin yükselen değerlerine göre şekilleniyor. Peki, 2024'te gezginleri hangi trendler bekliyor? 2024 içerisinde hangi seyahat türleri ön plana çıkacak? 2024’te öne çıkacak gezi türlerini aşağıdaki dosyada okuyabilirsin.
Yeni yerler keşfedeceğin bol seyahatli bir yıl dileriz.
Dahil olduğumuz genç kuşak, deneyim odaklı seyahatleri tercih ediyor. Kapadokya'da balon turuna katılmak, Finlandiya'da Kuzey Işıklarını ziyaret etmek gibi. 2024'te sosyal medyanın tetiklediği ve özendirdiği deneyim odaklı seyahatlerin yoğunlaşacağını düşünüyoruz.
Ancak bunun önündeki en büyük sorun bizce Türk Lirasını giderek değer kaybetmesi. Bu sebeple seyahatlerde önceliğimizi bütçe ve karşılığında alacağımız fayda arasındaki denge belirliyor.
Buna ek olarak özellikle Instagram'ın seyahat tercihlerimizi %90 oranında etkilediğini söyleyebiliriz. Bir yere gitmeden önce de bolca blog okuyor ve araştırma yapıyoruz. Ayrıca ekoturizm kavramının da geniş kitlelere yayılması gerektiğini düşünüyoruz.
Barselona - Amsterdam - Berlin
Insta-Turizm Nedir?
Sosyal medya ve özellikle Instagram fotoğrafları, tatil tercihimizi değiştirdi. Yaşadığımız çağda yaptığın tatil, sosyal medya üzerinden paylaşılabilir değilse o tatili yapmış sayılmıyorsun.
Artık birçoğumuz seyahatlerimizi Instagram'da görülen fotoğraflar ya da "mutlaka görülmesi gereken yerler" listeleri üzerinden planlıyoruz. Bu yüzden “Instagram'lanabilir Seyahat” ya da “Insta-Turizm” kavramı, 2024 yılında da trend olmaya devam edecek. Önümüzdeki yıl içerisinde Instagram’daki en popüler karelerin izinden gideceğiz ve kendimizi oralarda etiketleyeceğiz.
NOT: Londra, Paris, Dubai gibi şehirler geçtiğimiz yıl en çok Instagram’lanan lokasyonlar arasındaydı. Bilginize :)
2024'te insanlar yeni rotalar belirleyip bunları paylaşabilir ve deneyimlerini daha geniş kitlelere aktararak ekoturizm bölgelerine katkıda bulunabilir. Ayrıca 2024'te bağ rotaları, sürdürülebilir turizm ve tarım-çiftlik seyahatlerinin de önemli konu başlıkları olacağını düşünüyorum.
Seyahate çıkmadan önce gideceğim yerle ilgili bilgi edinmeye özen gösteriyorum. Gezi rotaları ve günlük hayatla ilgili rutinleri araştırıyorum. İlgi alanım olan gastronomi ile ilgili öneriler de tercihlerimi etkiliyor.
Sevilla - Bolonya - Floransa
2024 yılında yapacağım seyahatler gurme tatlar ve yerel deneyimler üzerine olacak. Seyahatlerimde en az 3-4 gün lokal gibi yaşamaya ve yerli gibi hissetmeye çalışıyorum. Instagram da seyahat tercihlerimi çok fazla etkilemiyor, daha çok arama motorlarına bakıyorum.
Turizm sektörü açısından local guide (yerel rehber) ekosisteminin çok daha hızlı büyümesi gerekiyor bence. Bu sayede hem bütçe hem de deneyim-tanıtım anlamında daha büyük katma değer sağlanabilir.
Ayrıca 2024 içerisinde turizm sektöründe voice search (sesli arama) ve video içerik üretiminin en çok konuşulacak konu başlıkları olacağını düşünüyorum.
Tiflis - Kişinev - Saraybosna
Mikro Yolculuk Nedir?
Çoğumuzun uzun bir tatil yapmak ve planlamak için ne zamanı ne de yeterli deneyimi var. Özellikle çalışma hayatının yoğunluğu nedeniyle düzenli seyahat edemiyoruz.
Dolayısıyla günümüzün en önemli sorunlarının başında da bu uygun zaman ve boş vakit sorunu geliyor. Bu yüzden bir süredir iş ve seyahatin birleştirildiği birkaç günlük mikro seyahatler revaçta.
Aynı zamanda bütçe dostu olan ve kültürel doyuma da ulaştıran bu kısa yolculuklar, 2024 yolculuk trendlerinden.
2024'te sürdürülebilir turizm, iklim, çevre, gastronomi ve sanat gibi konu başlıklarının çok konuşulacak. Ben de gastronominin ve modern sanat akımlarının odak noktasında olduğu seyahatler yapacağım. Sürdürülebilir ve çevreci seyahatler de ikinci önceliğim olacak.
Sürdürülebilir seyahat konusunda özellikle ülkemizde bazı önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyorum. Plastik şişe kullanımının kaldırılması ve turistlere havalimanından itibaren geri dönüşümlü su mataraları dağıtılması ilk adım olabilir.
Ben de seyahatlerimde daha az turistin olduğu noktaları tercih etmeye, Airbnb ya da Coach Surfing uygulamalarını kullanmaya ve lokallerin evlerinde kalmaya özen gösteriyorum. Bu sayede hem daha çevreci bir seyahat gerçekleştirmiş hem de yerel halk ile kaynaşmış oluyorum.
2024’te ilk defa yurt dışına çıkacaklara da sanat, mimari, gastronomi açısından Barselona’ya, Doğu’nun Paris’i olarak anılan Beyrut’a ve dünyada neler olup bittiğini öğrenmeleri için de Londra'ya gitmelerini öneririm.
Son olarak bir şey daha eklemek istiyorum, kadınlar yaşları kaç olursa olsun seyahat etmekten korkmasınlar. Seyahat özgürlüktür.
2024’te benim gezilerimin odağını mevsim ve bütçe faktörünü de göz önünde bulundurarak macera, kültür, tarih ve deniz tatili belirleyecek. Avustralya gezim deniz, macera ve keşif odaklı olacak. Hindistan kültür odaklı, Avrupa'daki bir kaç şehir ise tarih odaklı.
Seyahatlerimde insanlara ayak uydurmaya, empati yaparak onların hayatına ortak olmaya çalışıyorum. Örneğin Hindistan'da tuk-tukla, Japonya'da Shinkansen trenleri ile geziyorum. Ara yerlerde, meydanlarda, sokaklarda rastgele dolanıyorum. Sorgulamadan, anın tadını çıkarmaya çalışıyorum.
Instagram, seyahat tercihlerini etkileyen bir mecra olsa da Youtube'un giderek daha çok güçleneceğini düşünüyorum. Daha uzun ve detaylı videolar daha önemli bir hal alacak. Turizm sektörümüz açısından da Akdeniz'deki şehirleri ve lokasyonları daha iyi anlatmalıyız diye düşünüyorum. Mesela Likya Yolu'nun değeri hala bilinmiyor.
Seyahatlerimi planlarken daha önce yaşamadığım türden bir deneyim sunan rotaları öncelikli olarak seçmeye çalışıyorum. Farklı bir doğa ya da farklı kültürler beni kendine çekmeye yetiyor. Deniz tatilleri ise vazgeçilmezim.
Ayrıca gittiğim yerlerde çevreye ve doğaya saygılı davranmaya çalışıyorum. Tayland ve İtalya gibi ülkelerin “overtourism” konusundaki katı politikalarının da doğru olduğunu düşünüyorum. Eğitimsizlik ve para hırsı, bazı şehirleri düzeltilemeyecek noktalara götürüyor. Bu sebeple 2024’te deneyim odaklı geziler popülerliğini sürdürürken, yeşil turizm ve çevre bilinci kritik başlıklar olarak karşımıza çıkmaya devam edecek.
2024'te seyahatler bir iç yolculuk gibi olacak. Artık okuduğumuz kitapların konusu bile değişti, fazlasıyla kendimizle ilgili olduk. Turistik seyahat önerilerine değil de iyileştiren seyahat önerilerine kulak veriyoruz. Dönüştürücü seyahat olarak anılan, huzur veren yerlerin trend olacağını düşünüyorum.
Bu ara kökenlerimize inmek, astrolojik olarak hangi ülkeye gitmemiz ve gitmememiz gerektiği çok konuşuluyor. Belki de bunları test etmek için bu tip seyahatler eklenecek hayatımıza. Mesela ben Atina ve Londra'da aşkı bulabilirmişim. Bu bilgi bana seyahat planı yaptırır. :)
Diğer yandan Netflix'in hayatımızın tam ortasında olmasıyla dizilerin ve belgesellerin geçtiği yerleri gidip görmek de istiyoruz. Kürk Mantolu Madonna da eminim ki Berlin'e çok insan götürmüştür.
Ayrıca 2024’te de yine vizesiz gidilebilen yerler ve ucuz ülkelere seyahat konuşulmaya devam edilecektir.
Yurt dışı seyahatlerimde mümkün olduğunca turistik aktivitelerden kaçınıyorum. Daha çok "Burada yaşasaydım neler yapardım?" diye düşünerek geziyorum. Seyahat öncesinde araştırma yapıyorum ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğreniyorum. Ayrıca tek başıma seyahat etmeyi de çok seviyorum.
DNA Seyahati
DNA seyahati, gen haritanın izini sürebileceğin ve geçmişine doğru gidebileceğin gezi türlerinden biri. Köklerini araştırabileceğin, geçmişine ışık tutabileceğin, özüne dönebileceğin bu seyahat biçimi, 2024'ün öne çıkan seyahat trendlerinden. DNA seyahati ile kendine özel bir yol haritası çizebilir ve atalarının peşinden gidebilirsin.
Sokak kültürü, lezzeti ve yaşamının daha etkin olacağı bir yıl bekliyorum. Tabii bunda sosyal medyanın etkisi büyük. Gidilen yerler paylașılabilir olunca daha değerli görülüyor. Ayrıca 2024'te insanları tetikleyen diğer unsurlar da festivaller ve yeme içme kültürü olacak. Özellikle son zamanlarda çevremde bu şekilde plan yapan, gitmişken bir festivale denk gelmek isteyen ya da gidilecek yeme içme mekanlarının listesini tutan arkadaşlarım var.
Bu yıl tek başıma seyahat etmeye devam edeceğim. Sıra dışı ve ilgi çekici yerlere ağırlık vermeyi düşünüyorum.
Yeraltı Yemek Kulüpleri Nedir?
Yaşadığımız çağ sebebiyle dışarıda yeme alışkanlıklarımız da değişiyor. Artık günlük hayatımızdaki sıradanlığı biraz olsun renklendirecek her türlü öneriye açığız. Bir süredir ABD’de "supperclub", İngiltere’de ise "underground restaurants" olarak isimlendirilen restoranlar moda. Ünlerini kulaktan kulağa yayılmaya borçlu olan bu restoranlarda ne yiyeceğini ve kiminle aynı masaya oturacağını bilmiyorsun.
Farklı bir macera sunan bu "yeraltı yemek kulüpleri" 2024'ün trend gezi türleri arasında. Yeni nesil yemek deneyimi sunan restoranlar doğrultusunda geziler planlamaya ve sıradanlıktan sıyrılmaya ne dersin?
2024 deneyim yılı olacak. O yüzden gittiğiniz yeri yaşayın; turist olmayın. Ben bir yere gitmeden önce çok ciddi bir araştırma yapıyorum ve gittiğim yerleri yerel halk gibi deneyimlemeye çalışıyorum. Son yıllarda Venedik, Amsterdam, Barselona gibi şehirlerde overtourism sorunu mevcut ve turist fazlalığı, şehirlerin karakteristik özelliklerini bozuyor.
Eğer imkanım olsaydı turizm köyleri oluşturmak ve insanları turizm konusunda eğitmek isterdim. Ayrıca önümüzdeki dönemde "duygusal turizm" temasının önemli olacağını düşünüyorum. 50 yıl sonra torunlarımıza anlatabileceğimiz türden hikayeler yaşatan yerler bizim için önemli olacak.
Bakü - Belgrad - Saraybosna
Mikro Yolculuk Nedir?
Çoğumuzun uzun bir tatil yapmak ve planlamak için ne zamanı ne de yeterli deneyimi var. Özellikle çalışma hayatının yoğunluğu nedeniyle düzenli seyahat edemiyoruz.
Dolayısıyla günümüzün en önemli sorunlarının başında da bu uygun zaman ve boş vakit sorunu geliyor. Bu yüzden bir süredir iş ve seyahatin birleştirildiği birkaç günlük mikro seyahatler revaçta.
Aynı zamanda bütçe dostu olan ve kültürel doyuma da ulaştıran bu kısa yolculuklar, 2024 yolculuk trendlerinden.
2024'te, zaten revaçta olan ekoturizmin daha da ön plana çıkacağını ve fazlaca konuşulacağını düşünüyorum. Doğa odaklı turizm ülkemizde ve dünyada yaygınlaşacak. Ben de seyahatlerimde turistik aktivitelerden uzak durup daha yerel ortamlara girmeye çalışıyorum. Lüks bir otelde şehirden izole bir konaklama deneyimi yerine Airbnb'den o şehrin ruhuna uygun evleri kiralıyorum. Yerel halkın gittiği mekanlara gitmeye özen gösteriyorum.
Instagram'da gördüğüm yerler, seyahat planlarımı büyük ölçüde etkiliyor. Gördüğüm tek bir fotoğraf ya da videodan etkilenip bir yerlere gitmişliğim oldu. Özellikle Instagram'daki deneyim odaklı paylaşımlar beni o deneyimi yaşamak için motive edebiliyor. Ama bu overtourism sorununu da beraberinde getiriyor. Fazla turist alan noktaların çevresindeki diğer alanların da ön plana çıkarılarak turist sayısını dengelemek gerektiğini düşünüyorum.
Ekoturizm Nedir?
Turizm çoğu ülkenin en önemli gelir kaynağı ve iş potansiyeli konumunda. Ancak tüm dünyaya yayılan endüstriyel atıklar, ekolojik dengenin bozulması ve kültürel mirasların yok olması gibi problemler, farklı bir düşünce biçiminin doğmasını beraberinde getirdi.
Ekoturizm; yaban hayatını ve yerel halkın kültürünü korumaya yönelik “sorumlu” bir seyahat şekli. Yerel halka, doğaya ve çevreye duyarlı olmayı önemseyen bu gezi türü, son yıllarda tüm dünyaya yayılmış durumda ve 2024’ün de ön önemli seyahat trendlerinden biri olacak.
Küresel ısınmaya ve iklim değişikliklerine tepkiler çığ gibi büyüyor, insanlar birçok doğal güzelliği kaybolmadan görmek istiyor. Doğal bölgeleri farkındalık yaratmak adına daha çok ziyaret ediyorlar.
Ben de 2024'e Avusturya'da başlamak istiyorum. Özellikle Hallstatt'tan Kuzey Almanya'ya kadar bol duraklı bir seyahat yapmayı düşünüyorum. Ülkemiz adına da Doğu Anadolu Bölgesi'nin bir mücevher kutusu olduğunu düşünüyorum; fakat tarihsel ve kültürel değerlerimize vurulan darbeler beni üzüyor.
Ancak benim için toplumsal değerler de çok önemli. Seyahatlerimde toplum kurallarını çok önemsiyorum. Özellikle yazılı olmayanlar. İnsanların hangi yönden yürüdüğü, merdivenlerin neresinden ilerlediği ve birbirlerine davranışları. Örneğin İsveç'te bir market alışverişi yaparken onlarca kişiyle selamlaşıyor, kapılarda birçok kişiye nezaket gösterip yol veriyorum, güçlü bir iletişim yönleri var ve buna dahil olmak bana enerji veriyor. Ya da toplu taşıma kurallarına uymak... Bir yere ilk gitmeden önce insanların yaşam tarzı hakkında biraz bilgi topluyor gittiğimde de bir süre bunu gözlemliyorum. Bu işlemden sonra o toplumun içinde yabancılık çekmiyorum. Endonez'yadan Meksika'ya hiç dillerini bilmediğim insanlarla güzel anılar ve arkadaşlıklar edindim böyle :)
2024'te klasik rotaların yerine ilginç ve deneyim odaklı seyahatlerin öne çıkacağını düşünüyorum. İnsanların pek haberdar olmadığı rotalar konuşulacak. Ayrıca kalabalık turlar yerine bireysel seyahatler daha çok tercih edilecek.
Ben seyahatlerimde turistik noktalardan ziyade yerel halkın gittiği yerleri görmeyi tercih ediyorum. Mutlaka yerel bir arkadaş edinmeye ve mümkün olduğunca çok kişiyle sohbet etmeye çalışıyorum. Instagram’da daha önce görmediğim bir yeri görünce içimde oraya gitme isteği de uyanabiliyor.
Ben kasabaları daha çok seviyorum. Seyahatlerimde kasabalara gitmek ve doğanın peşinde olmak daha çok keyif veriyor açıkçası. Şehirlerde ise yerel yemek mekanlarını ve antika pazarlarını ilgi çekici buluyorum.
2024’te ekonomik seyahat seçeneklerinin öncelikli olacağını düşünüyorum. Ayrıca Barselona, Venedik gibi merkezlerin overtourism'den etkilendiği kanaatindeyim. Ülkemizde ise Antalya, İstanbul ve Kapadokya gibi yerlerin dışındaki bölgelerimizi iyi tanıtamadığımızı söyleyebilirim. Bolu, Artvin, Gaziantep gibi çok değerli yerlerimiz var; fakat buraları ön plana çıkaramıyoruz. Burada yerel yönetimlerin geri planda durmalarının ve yerel halkın yaşadıkları yerin gerçek değerinin farkında olmamasının da etkisi var tabii. PR çalışmalarına daha çok öncelik verilmeli diye düşünüyorum.
Bloggerların 2024 yılına dair beklentilerinin ve yorumlarının burada sonuna geldik. Tabii 2024'te adını sıkça duyacağın başka gezi türleri ve trendler de mevcut. Onlar da şu şekilde:
İkinci Şehirlere Seyahat Nedir?
İkinci şehirlere seyahat kavramı; bir ülkenin majör, yani ilk akla gelen şehrini pas geçip daha az bilinen şehrine seyahat etmeyi değerli bulan bir trend. Bu gezi türü, kalabalıktan uzak olmayı sevenler ve daha uygun bir bütçeyle seyahat etmeyi düşünenler için oldukça uygun.
***
Veganizm
Veganizm; %100 bitki esaslı beslenmeye dayalı olan, her türlü hayvansal gıdayı ve hayvansal ürünü kullanmayı reddeden bir yaşam biçimi. Günümüzde hayli revaçta olan bu yaşam biçimi, dünyanın hemen her yerinde kabul görmüş durumda.
Kendilerine ait güçlü bir topluluğa da sahip olan veganlar için vegan beslenme alışkanlıklarına değer veren farklı seyahat rotaları bulunuyor. Veganizm ve vegan seyahatler 2024 yılının en çok konuşulacak konularının başında geliyor.
***
DNA Seyahati
DNA seyahati, gen haritanın izini sürebileceğin ve geçmişine doğru gidebileceğin gezi türlerinden biri. Köklerini araştırabileceğin, geçmişine ışık tutabileceğin, özüne dönebileceğin bu seyahat biçimi, 2024'ün öne çıkan seyahat trendlerinden. DNA seyahati ile kendine özel bir yol haritası çizebilir ve atalarının peşinden gidebilirsin.
2024 trendleri ve seyahat tutkunlarının önerileri sonrası nereye gideceğine karar verdiysen, vakit kaybetmeden uçak bileti aramaya başlayabilirsin :)