Nevşehir Gezilecek Yerler

Nevşehir, Kapadokya adı verilen bölgenin en gözde şehirleri arasındadır. İç Anadolu’nun incisi olarak adlandırılabilecek olan bu şehir, nefes kesici doğal güzelliği ve eşsiz tarihi ile tüm ziyaretçilere unutulmaz bir tatil yaşama imkânı tanır.

Derin yeraltı şehirleri, akarsuların şekillendirdiği vadileri, efsanelerle dolu peribacaları ve bütün bu güzellikleri içine alan büyüleyici atmosferi ile Nevşehir, büyüleyici bir şehirdir. Kapadokya’nın eşsiz doğası, uçak bileti bakan ziyaretçilerin asla tahmin edemeyecekleri maceralara gebedir.

Eğer Nevşehir uçak bileti rezervasyonu yaptırdıysanız ve Kapadokya’nın başkentinde nereleri görmeniz gerektiğini merak ediyorsanız, içeriğimizi okumaya devam ederek Nevşehir’de gezilecek yerleri keşfedebilirsiniz. Örneğin 6 Aralık 1985 tarihinden bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Göreme Açık Hava Müzesi, neredeyse tüm Kapadokya gezilecek yerler listelerinde kendine yer bulur.

Uçhisar Kalesi

Nevşehir Kapadokya gezilecek yerler dendiğinde akla ilk gelen yapılar arasında peribacaları bulunur. Binlerce yıllık volkanik hareketliliğin meydana getirdiği peribacaları, bölge coğrafyasının en dikkat çekici özelliğidir. Kapadokya’nın en büyük peribacası ise Uçhisar Kalesi olarak adlandırılan yapıdır.

Esasında, 100 metrenin üzerinde bir peribacası olan bu doğal yapı, MÖ 3000’li yıllarda Hititler tarafından oyularak kaleye çevrilmiştir. Beylikler döneminde ise bu yapı beyliklerin sınırlarını belirlemede kullanılmış, “Uçhisar” adı da buradan gelmiştir. Uzun yıllar savunma amaçlı kullanılan bu yapıyı dünyanın en eski gökdelenlerinden biri olarak tanımlamak mümkündür.

Şehir merkezinden 5 kilometre uzaklıkta yer alan Uçhisar Kalesi; bölgenin en çok ziyaret edilen noktalarındandır. Toplu taşıma ya da özel araç ile rahatlıkla ulaşabileceğiniz kalenin etrafında oteller ve restoranlar yer alır.

Balkan Deresi Vadisi

Büyüleyici panoraması ve dingin doğası ile Nevşehir Ürgüp gezilecek yerler listemizde başlarda yer alan Balkan Deresi Vadisi; bölgenin en ünlü noktalarındandır. İçerisinde çok sayıda tarihi yapının, peribacasının ve taş kilisenin bulunduğu vadi; bölgenin en eski yürüyüş yolu rotalarından birine de ev sahipliği yapar. Ne yazık ki civardaki köylerin kanalizasyonlarını bu vadiye boşaltması, yürüyüş turlarının son yıllarda azalmasına neden olmuştur. Bunun yanında, hala vadinin çeşitli yerlerine düzenlenen yürüyüş türleri mevcuttur. Dilerseniz, siz de bölgede düzenlenen yürüyüş turlarına katılabilir, Balkan Deresi Vadisi’nin eşsiz atmosferini deneyimleyebilirsiniz.

Vadide yer alan en meşhur kiliseler Balkanderesi Kilisesi ve Cambazlı Kilise’dir. Bir manastır kompleksinin parçası olan Balkanderesi Kilisesi, Ortahisar yakınlarında yer alır ve görece kolay bir şekilde ulaşılabilir. Tamamen kayaya oyulmuş olan kilisenin içi hala çeşitli kabartma ve detaylarla süslüdür.  Ali Reis Mahallesi dere yatağı üzerindeki bir yamaçta yer alan Cambazlı Kilise’yi ise rehbersiz bulmak zordur. 5. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen kilise, bölgenin en iyi korunmuş tarihi yapıları arasındadır.

Güvercinlik Vadisi

En dikkat çekici Nevşehir Göreme gezilecek yerler arasında bulunan Güvercinlik Vadisi, nefes kesici manzaraları ve ilginç tarihi ile bilinir. Uçhisar’dan başlayan bu vadi, Göreme’ye kadar uzanan 4 kilometrelik bir alanı kapsar. Adını, kayalara oyulmuş güvercin yuvalarından alan Güvercinlik Vadisi, bölgedeki güvercin yetiştiriciliği faaliyetinin merkezidir.

Güvercinlik Vadisi’ndeki yumuşak kayalar, lav ve küller tarafından oluşturulmuştur. Yöre halkının güvercin gübresinin faydalarını keşfetmesi ise bölgedeki güvercin yetiştiriciliği faaliyetlerini başlatmıştır. Yumuşak kayalara oyulan güvercinlikler, vadinin kısa sürede güvercinler ile dolmasını sağlamıştır. Bölgede yaşayan halk; güvercinlerin gübrelerini üzüm bağlarında, yumurtalarını ise alçı yapımında kullanmıştır.

Her ne kadar günümüzde güvercin gübresi ya da yumurtası eskisi kadar yoğun bir kullanıma sahip olmasa da Güvercinlik Vadisi’nde hala çeşit çeşit güvercine rastlamak mümkündür. Bu bölgeyi yüzyıllardır yuva edinmiş olan kuşlar, bölge halkı için önemli bir sembol olmaya devam eder.

Nevşehir gezilecek yerler dendiğinde akla ilk gelen noktalar arasında bulunan Güvercinlik Vadisi, doğaseverler için harika bir macera imkanı sunar. Güvercinlik Vadisi boyunca uzanan yürüyüş yolu, ziyaretçilere eşsiz bir tecrübe sunar. Vadinin görülmesi gereken yerlerini dolaşan bu yol sayesinde Kapadokya’nın dingin doğasını gözlemleyebilir, Güvercinlik Vadisi’nin nefes kesen manzaraların tadını çıkarabilirsiniz.

Dilerseniz, bölgede bulunan satıcılardan güvercin yemi satın alarak kuşları besleyebilirsiniz. Ayrıca, vadide bulunan pek çok hediyelik eşya dükkanı da yerel el sanatları ile üretilmiş parçalar satın almanıza imkan tanır.

Göreme Roma Kalesi

İlçe merkezinde yer alan Göreme Roma Kalesi; Göreme’nin en dikkat çekici noktalarından birisidir. İlçe merkezinden yürüme mesafesinde bulunan Göreme Roma Kalesi’ne toplu taşıma veya yürüyerek ulaşmak mümkündür. Ayrıca, Göreme Roma Kalesi, Nevşehir’in merkezine 10 dakikalık mesafede olduğundan Nevşehir Merkez gezilecek yerler arasındadır.

Bölgedeki diğer kalelere ve yapılara benzer bir şekilde kayaya oyulmuş olan kale, Kapadokya’nın kendine özgü atmosferiyle bütünleşmiştir. İpek Yolu üzerinde bulunan kalenin stratejik konumu, ticareti korumak amacıyla inşa edildiğini düşündürtür.

Kalenin etrafında bulunan kaya mezarları da rotanızda yer almayı hak eder. Roma mezar mimarisi ile bölgenin kendine özgü mimari tarzının bir arada görülebileceği bu anıt yapıların Roma komutanlarına ait olduğu tahmin edilir. Yüksek kaya bloklarına oyularak yapılmış olan mezarlar, kalenin etrafına dağılmıştır; bu nedenle, Göreme’nin merkezini gezerken yer yer kaya mezarlarına rastlamanız mümkündür.

Taşkın Paşa Camii

Peribacaları ve doğal güzellikleriyle ünlü Ürgüp; tarihi yapıları ile de dikkat çeken bir ilçedir. Ürgüp’ün kültürel mirasına çok sayıda cami ve külliye de dahildir. Bunlardan birisi ise tarihi Damsa – yeni adıyla Taşkınpaşa – köyünde yer alan meşhur Taşkın Paşa Camii’dir.

14. yüzyılın ortalarında inşa edildiği tahmin edilen Taşkın Paşa Camii; cami, yazlık, mescit, kümbet ve açık türbeden oluşan bir külliyedir. Ürgüp/Nevşehir gezilecek yerler arasında bulunan bu tarihi yapı, Karamanoğulları Beyliği’nin mimari tarzını harika bir şekilde gözler önüne serer.

Ürgüp’ün merkezinden 20 kilometre uzaklıkta yer alan camii, Sobesos Antik Kenti’nin yakınında bulunur. Taşkın Paşa Camii’ni ziyaret ederek yapının kendine özgün mimarisini görebilir, etraftaki yapıları da rotanıza ekleyerek Ürgüp’ün kültürel atmosferinin tadını çıkarabilirsiniz.

Hallaç Manastırı

Ürgüp’te kesinlikle görmeniz gereken bir diğer yapı ise ikonik Hallaç Manastırı’dır. Ortahisar’a 1 kilometre uzaklıkta yer alan bu yapıya yürüyerek veya özel araç ile kolayca ulaşabilirsiniz.

11. yüzyılda inşa edildiği düşünülen Hallaç Manastırı; bölge halkına uzun bir süre boyunca kilise ve hastane olarak hizmet vermiştir. Bölgenin dört bir yanından gelen hastaların tedavi edildiği bu manastır kompleksi, şifahane niteliğinden ötürü yöre halkı tarafından Hastane Manastırı olarak da anılmıştır.

Hallaç Manastırı’na dışarıdan bakıldığında, kayaya oyulmuş çok sayıda güvercin yuvası da görülebilir. Bu yuvalar, manastır terk edildikten sonra dahi yöre halkı tarafından kullanılmaya devam etmiştir.

Bölgenin en iyi korunmuş yapıları arasında bulunan Hallaç Manastırı’nda, zaman adeta durmuş gibi hissettirir. Taşa oyulmuş sütunlar, incelikle işlenmiş detaylar ve renkli motiflerin süslediği duvarlar, sizi, bölgenin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarır.

Kızılırmak Nehri

Nevşehir’in içinden geçen Kızılırmak Nehri, tamamı Türkiye sınırları içinde bulunan en uzun nehirdir. Sivas’ta bulunan Kızıldağ’ın eteklerinden doğan Kızılırmak, Samsun’un Bafra ilçesinden Karadeniz’e dökülür. Önemli bir hidroelektrik kaynağı olan Kızılırmak Nehri, sulama faaliyetlerinde de önemli rol oynar.

Nefes kesen doğası ve dingin atmosferiyle huzur veren Kızılırmak Nehri, Nevşehir’i ziyarete gelen herkesin görmesi gereken noktalar arasındadır. Avanos ilçesinden akan nehir, fotoğrafçılığa ilgisi olan kişiler için harika bir manzara sunar.

Kızılçukur Vadisi

Kızılçukur Vadisi, Ürgüp/Nevşehir gezilecek yerler dendiğinde belki de akla gelen ilk noktalardandır. ATV turları ve zaman zaman doğa yürüyüşleri düzenlenen vadi, nefes kesici bir renk cümbüşüne adım atmanızı sağlar. Dilerseniz, vadide düzenlenen atlı turlara katılarak Kızılçukur ziyaretinizi çok daha unutulmaz bir hale getirebilirsiniz.

Bu vadiye yapılan çoğu yolculuk, Üzümlü Kilisesi’nin gezilmesiyle başlar. İkonoklastik dönemde yapılan Üzümlü Kilisesi, bölgede bu özelliğe sahip ender kiliseler arasındadır. Vadi içerisinde birkaç tünel yer almakta olup bunlardan en uzunu 37 metre boyundadır.

Eğer Kızılçukur Vadisi’nin fotoğraflarını çekmek ve ziyaretinizi ölümsüzleştirmek istiyorsanız, Ortahisar’daki Kızılçukur günbatımı manzara terasına gitmeyi unutmamalısınız. Akşam üzeri çok sayıda ziyaretçinin geldiği bu seyir terası, Kızılçukur Vadisi’nin panoramik bir görüntüsünü size sunar. Dilerseniz bu nefes kesici görüntünün tadını çıkarabilir, dilerseniz vadinin fotoğrafını çekerek seyahatinizi ölümsüzleştirebilirsiniz.

Derinkuyu

Nevşehir’de gezilecek yerler dendiğinde ilk başta yer alan Derinkuyu Yeraltı Şehri, binlerce yıllık tarihi ile dikkat çeker. Şehri oluşturan yeraltı tünellerinin hangi medeniyetler tarafından kullanıldığı kesin olarak bilinmese de Hititler öncesine kadar uzanan bir tarihi olduğu tahmin edilir. Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin ise MS 2. yüzyılda Roma zulmünden kaçan Hristiyanlar tarafından kurulduğu tahmin edilir.

Günümüzde, Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin yalnızca sekiz katı ziyarete açıktır. Daha altta kalan katların temizlenmesi ile birlikte şehrin ziyarete açık katlarının 12 ya da 13’e çıkacağı öngörülmektedir. Günümüzde toplam derinliği 50 metre olan Derinkuyu Yeraltı Şehri, Nevşehir’de gezilecek yerler arasından belki de en ilgi çekici olanıdır.

Kaymaklı

Kaymaklı Yeraltı Şehri, Nevşehir Merkez’e 19 kilometre uzaklıkta yer alır. 1964 yılında ziyarete açılan bu yeraltı şehrinin yalnızca dört katı ziyaret edilebilir. Yeraltı şehrinin yaşam alanları genellikle havalandırma bacaları etrafına toplanmış durumdadır. Şehrin ilk katında bir ahır, ikinci katında kilise, dördüncü katta ise erzak depoları ve küp yederi yer alır. Üçüncü kat ise erzak depoları, şırahaneler ve mutfaklar ile şehrin en önemli kısmını oluşturur.

Tıpkı Derinkuyu Yeraltı Şehri gibi Hititler döneminde inşa edildiği tahmin edilen Kaymaklı Yeraltı Şehri, bölgenin en ilgi çekici yapıları arasında yer alır. Tüf kayalardan oyularak yapılmış olan bu yerleşimin Roma ve Bizans döneminde genişletildiği tahmin edilir.

Yerel halk, bu yeraltı şehrini de işgalcilerden ve çeşitli zulümlerden kaçmak için kullanmıştır. Kaymaklı Yeraltı Şehri de 20. yüzyıla kadar zaman zaman aktif bir şekilde kullanılmış, nüfus değişimi sonrasında ise unutulmuştur.

Özkonak

Nevşehir Avanos gezilecek yerler arasında bulunan Özkonak Yeraltı Şehri, Avanos’a 14 kilometre uzaklıktadır. İdiş Dağı’nın kuzey yamaçlarında bulunan bu yeraltı şehri, granit bünyeli tüf tabakalarının kalın olduğu bir yerdedir. Henüz tamamen temizlenmemiş olan Özkonak Yeraltı Şehri, birbirine bağlı galerilerden oluşur. Oldukça geniş alanlara yayılan bu galeriler, şehrin önemli bir kısmını meydana getirir.

Her ne kadar Özkonak Yeraltı Şehri’nin kesin tarihi bilinmese de yaklaşık olarak MÖ 400’lü yıllarda inşa edildiği düşünülmektedir. Şehrin kullanım amacı ise muhtemel olarak Derinkuyu ve Kaymaklı ile benzerdir.

Mucur

Kırşehir sınırları içerisinde yer alan Mucur Yeraltı Şehri, Nevşehir Merkez’e yaklaşık 70 kilometre uzaklıktadır. Günümüzde 42 odası ziyarete açık olan bu yeraltı şehrinin tarihi MS 2. yüzyıla dayanır. Bu yeraltı şehrinin de ilk kullanım amacı işgalcilerden ve düşmanlardan korunmaktır.

Yerden 7 ila 8 metre derinlikte bulunan Mucur Yeraltı Şehri, içeriğinde dehlizlere, ibadet yerlerine, ahırlara ve yaşam alanlarına yer verir. Şehrin yer üstüne açılan havalandırma bacaları da bulunur.

Belha Manastırı

Nevşehir’in saklı hazinelerinden biri diyebileceğimiz Belha Manastırı; Avanos ilçesinden 15 kilometre uzaklıkta yer alır. Manastırın ne zaman inşa edildiği bilinmese de Hıristiyanlığın ilk yüzyıllarında inşa edildiği tahmin edilir. Vaktinde dini eğitimin verildiği bu yapı, 1997 yılında restore edilerek orijinal görünümüne kavuşturulmuştur.

Kolayca ulaşabileceğiniz bir konumda bulunan Belha Manastırı’nı ziyaret ettiğinizde yapının eşsiz mimarisini inceleyebilir, manastırın içerisinde birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.